Bakan Koca şu ifadelerde bulundu:

Bugünlerde, toplumun biri sınırlı, diğeri ise asıl büyük kesimine baktığımızda birbiriyle çelişen düşünceler görüyoruz. Toplumun bir kesimiyle bilim insanlarını kastediyorum. Büyük kesimi ile de, artık bıkkınlık duyguları yaşayan insanlarımızı kastediyorum.

Çelişik olan bence şudur: Bilim insanları aşıyla artık yoluna girecek bir hayattan bahsediyor ve Covid-19’a karşı zafer duygusu dünyanın her yerinden alttan alta artık yükseliyor. İtimat edeceğimiz; ayların biriktirdiği bir yorgunluk değil, budur. Önümüzde hayatın ışığı var.

Hepiniz biliyorsunuz ki, maske ve sosyal mesafe tedbirleri Covid-19 virüsünü yeryüzünden silip atamaz. Bu iki tedbir bizi hastalıktan ve virüsün yol açacağı ölümden korur. Tedbirlere bu yüzden uymak zorundayız.

Yine hepiniz biliyorsunuz ki, insanlık virüs karşısındaki zaferini, adı aşı olan silahla elde edecek.

Bugün birçok insanın karamsarlık ve belirsizlik, yılgınlık duyguları içinde olmasının sebebi, aşı hakkında yeterli bilgiye sahip olmamasıdır. Ve dahası ülkemizdeki aşılama programı, aşı tedariki ve aşı çalışmaları hakkındaki bilgi eksikliğidir. Bugün bu konulara değinecek, sayılar ve bilgiler vereceğim.

 

Öncelikle, Türkiye Covid-19 Aşı Tablosu hakkında bazı verileri paylaşmak istiyorum. Sayılara bilhassa dikkat edin.

Şu sayılar büyük önem arz ediyor: Türkiye’de şu ana kadar 14 milyon dozdan fazla aşı uygulandı.

Yurtdışından getirerek kullanıma aldığımız aşı, toplamda 18 milyon dozun üzerinde. Ayrıca bugün itibariyle, 10 milyon doza tekabül eden, dolumu Türkiye’de yapılacak aşı elimize ulaşmış durumda. Mayıs sonuna kadarsa toplam 100 milyon dozun Türkiye’ye ulaşmasını bekliyoruz. Anlaşma bu şekilde yapılmıştır.

Bunlar, her birinize güven telkin edecek sayılardır. Bunlar, neyi geride bıraktığınızı ve sizi nasıl bir hayatın beklediğini gösteren sayılardır. Size bu güveni perçinleyecek başka bilgiler de vermek istiyorum:

Bildiğiniz gibi, yakın zamana kadar süreci Sinovac aşısıyla yürüttük. Şimdi, Alman menşeli Biontech aşısı da sürece dâhil oldu. 1,4 Milyon doz Biontech aşısı bugün itibariyle elimize ulaşmış durumdadır. Nisan ayı başında, bu, 4,5 milyon doza ulaşacak. Buna ek olaraksa 30 Milyon dozluk opsiyonlu anlaşma yapılmıştır. Başında Türk bilim insanlarının bulunduğu Biontech’in üretim kapasitesi arttıkça, Türkiye aşıdan daha fazla yararlanacak.

Kamuoyunda adı sık geçen Rus menşeli aşı Sputnik V’in gelişim süreçlerini yakından izledik. Sputnik’in tedariki için ilk görüşmelere başlanmıştır. Bu aşı, uygunluğunun kesinlik kazanmasına dönük test sürecinden sonra yaygın kullanıma alınabilecek.

Dünyada kullanımda olan diğer aşılarla ilgili olarak da girişimlerimiz devam etmektedir. Firmalarla görüşmelerimizde Haziran ayından önce aşı gelmesi için gayretimiz sürüyor.

Aşının uzun vadeli bir ihtiyaç olacağı açıktır.

Böyle bir salgında, bir başka ülkenin ürettiği aşıya bel bağlamaksa yanlıştır. Tedarikte zorlanmanın ötesinde, bunun ekonomik bedelleri de ağır olur. Kendi aşımız, kendi silahımızdır.

Yerli aşı çalışmalarımız, bu anlayışla, sonuca doğru önemli gelişmeler kat ediyor. Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilen İnaktif aşı Faz 2 safhasındadır. Son gönüllünün ikinci doz aşısı 9 Nisanda yapılacak, sonuçların elde edilmesini takiben Nisan ayı sonunda, son aşama olan Faz 3 aşamasına geçilecek.

Bir diğer önemli gelişme şudur: Ülkemiz, bugün, VLP (Yani: Virus Like Particle) virüs benzeri parçacık aşısının Faz 1 çalışmalarına başlamıştır. Bu aşı türü, tüm dünyadaki en İnovatif aşı adaylarından biridir.

Yerli aşı konusunda sıralanacak başka gelişmeler de var: Kısaca değinecek olursam, Faz I insan çalışmalarına başlayan bir İnaktif aşıyı, Faz 1 çalışmalarına geçmek için birkaç güne ihtiyacı olan bir başka İnaktif aşıyı iki örnek olarak anabilirim.

Bunlara ilaveten şu gelişme de son derece dikkate değerdir: Çünkü aşıda yeni bir teknik söz konusudur. Bu yeni teknikte aşının burundan sprey olarak uygulanması amaçlanmaktadır. İntranazal Covid aşısı denilen bu aşının da çok yakında Faz 1 çalışmalarına başlanacak. Türk bilim insanlarının bu girişimi sonuçlanırsa, bu, dünyadaki ilk İntranazal Covid aşısı olacak. Üretim verimliliği son derece yüksek olan bu aşıdan sadece 1 tesiste, yılda 250 milyon doz üretilebilecek.

Size aylar önce söylediğim sözü hatırlayın:

“Tarihte son bulmamış savaş yoktur.
Tarihte son bulmamış salgın da yoktur.”

İnsanlık Covid savaşının sonuna gelip dayandı.
İnsanlık bunu basit iki tedbir ve aşıyla başarıyor.

Aşı konusundaki çalışmalarımızı anlattım.
Tedbirlere uyumsa, ne yazık ki, giderek azalıyor.

Her birinizin bizlerden beklediği bir cevap var.
Her birinizin sorduğu soru, kelimesi kelimesine aynı:
“Bu böyle ne kadar sürecek?”

Buna kimse kesin cevap veremez.

Çoğu bilim insanına göre, bugün için makul soru şudur:
“Salgın ne zaman kontrol altına alınır?”
Bunun bir cevabı var: Aşılama tamamlandığında.

Türkiye için, “Mayıs sonu, bilemediniz, Haziran ayı sonuna kadar!” dersek, bu, mevcut durumda gerçekçi bir cevap olacaktır. Bunun üç asgari şartı var:
Her birimizin, süreçte tedbirlere uyması;
aşı tedariki için yaptığımız, bağlayıcı olan anlaşmalara uyulması;
aşı programını etkileyecek olası bir sorun yaşanmaması.
Üç şarttan biri, tedbirlere tam uyum, sizlere bağlıdır. Diğer ikisi için, büyük bir performansla çalıştığımızı bilmenizi istiyorum.

Planlarımıza göre, 100 Milyondan fazla doz aşının tamamı Mayıs sonuna kadar elimizde olacak.
Ve 50 Milyonu aşkın kişinin aşısı tamamlanıp, büyük kısmında koruyuculuk başlayacak.

İnanın ki, yakın günler güzel günler olacak.
Hepinize saygı ve selamlarımı sunuyorum.


Hibya Haber Ajansı