Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sağlık İnsan Gücü Direktörü James Campbell'in değerlendirmeleri DSÖ'ye ait derginin son sayısında "baş yazı" olarak yayımlandı.

Yazıda, salgından önce çok sayıda ülkenin ihtiyaç, beceri eksikliği ve bunların kötü dağıtımı ve uyumsuzluğu dahil olmak üzere sağlık işgücü açısından birçok sorunla karşı karşıya olduğu belirtildi. 

Yazıda, şunlar kaydedildi:

"Bu sorunlara artan enfeksiyon hızı, karantina, mortalite, kişisel koruyucu donanım eksiği, sosyal ayrımcılık ve saldırı ile Covid-19'un görüldüğü bir ortamda çalışma ve eve dönerek arkadaş, aile üyeleriyle ilgilenme ikilemi örnek verilebilir.

Sağlık çalışanları ve hatta sağlık alanında öğrenimine devam eden öğrenciler, birçok ülkede bu zorlukların üstesinden gelmiş, hızlıca yeni beceriler kazanmış, daha yoğun çalışmaya başlamış, sunulan hizmetleri yeniden önceliklendirilmiş ve yenilikçi sunum stratejilerini daha hızlı şekilde uygulamaya koymaya başlamışlardır. Fakat pandemi sağlık hizmetleri sunumunu sekteye uğratırken birçok ülke bunun temel nedeninin, çalışabilecek durumda olan sağlık çalışanı sayısının azalması olduğunu öne sürmüştür.

Pandeminin ilk dönemlerinde DSÖ'ye bildirilen enfeksiyon vakalarının yüzde 14'ünü sağlık çalışanları teşkil etmekteydi. Bağımsız çalışmalar da özelikle siyahi, Asya ve etnik azınlık kökenli ve erkekler olmak üzere sağlık çalışanlarının riske orantısız şekilde maruz kaldığını ortaya koydu. Buna ek olarak, çalışmalar, her dört sağlık çalışanından birinin depresyon ve anksiyete yaşadığını ve her üçünden birinin ise uykusuzluktan muzdarip olduğunu göstermiştir. 84 ülkede elverişsiz çalışma koşulları ve kişisel koruyucu donanım eksikliği nedeniyle grev ve protestolar gerçekleştirilmiştir."

"DSÖ'nün tahminlerine göre dünya nüfusunun yüzde 20'sinin (yaklaşık 1.5 milyar kişi) aşılanması için 1,1 milyondan fazla tam zamanlı sağlık çalışanına ihtiyaç duyulacaktır. Yüksek gelirli bazı ülkeler, aşılama programları için personel alımına başlamış bulunmaktadır. Halihazırda sağlık çalışanı eksiği bulunan ve kamu sektörü ödemelerinde sıkıntı yaşayan düşük gelirli ülkelerin böyle bir şansı olmayacaktır. Aşılar adil şekilde dağıtılsa bile bu aşıları yapacak sağlık çalışanları, eşit bir dağılım göstermemektedir.

Dünyanın dört bir noktasında 2020'de sağlık çalışanlarının yetkinlikleri, özverileri, profesyonellikleri ve fedakarlıkları, Covid-19 pandemisinin kontrol altında tutulmasını sağlamıştır. Sağlık çalışanlarına duyulan minnettarlık ve borcun, ulusal, bölgesel ve küresel eylemlere dönüştürülmesi gerekmektedir. Ülkeler, meslek örgütleri ve ilgili tüm paydaşlar, 2021'de el ele çalışarak sağlık işgücünü korumalı ve bu güce yatırım yapmalıdır."