Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen "Türkiye 2023 Zirvesi"ne gönderdiği video konuşmasında, "Ancak insanlık salgının sağlık boyutuna dair meseleleri çözdükçe bu sefer salgın kaynaklı farklı sorunlarla yüz yüze geliyor. Küresel enflasyon, tıpkı geçen seneki ekonomik durgunluk gibi bugün insanlığın karşı karşıya bulunduğu en ciddi sorundur. Tedarik zincirlerinde meydana gelen kırılma sebebiyle boş kalan raflar da yine bu döneme damga vuran gerçeklerden biridir. Temel gıda ve emtia fiyatlarında yaşanan fahiş artışlar, salgının en fazla mağdur ettiği toplum kesimlerinin yükünü daha da ağırlaştırıyor. Bu durum, özellikle Batı ülkelerinde ırkçılığın, İslam düşmanlığının ve yabancı karşıtlığının da artmasına yol açıyor. Ekonomimizi, insanımızı ve yurt dışındaki vatandaşlarımızı da etkileyen bu tehditler karşısında Türkiye olarak kendi önceliklerimiz, kendi çıkarlarımız ve hedeflerimiz çerçevesinde politikalar üretiyor ve yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, konuşmasında,  "Verdiğimiz destek ve teşviklerle yeni fabrikaların kurulmasını sağladık. Gaziantep'ten Konya'ya, Kocaeli'den Hatay'a, Ankara'dan Adana'ya birçok şehirlerimize yeni üretim tesisleri kazandırdık. Böylece ülkemiz 2020'de yüzde 1.8 büyürken, bu yılın ilk iki çeyreğinde yüzde 7.2 ve yüzde 21.7 büyüme oranlarıyla yükseliş trendini sürdürdü. İhracatta tarihimizde ilk defa 212 milyar dolar seviyesini aşarak önemli bir rekora imza attık. Uluslararası kuruluşlar yüzde 9 tahmininde bulunsalar da biz yıl sonu itibarıyla çift haneli büyüme rakamlarına ulaşacağımızı düşünüyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Büyük hedeflere odaklanırken burnumuzun dibindeki sorunlara da asla gözümüzü kapatmıyoruz" dediği konuşmasında şunları ekledi: "Vatandaşımızın her birinin yaşadığı sıkıntıların ve zorlukların farkındayız. Salgın nedeniyle küresel ölçekte bozulan ekonomik dengelerin yol açtığı maliyetleri içeriye en az şekilde yansıtmak için gereken tedbirleri alıyoruz. Tarım ürünlerinde oldukça yüksek alım fiyatları belirleyerek çiftçimizi ve üreticimizi korumaya çalıştık. Kamudaki işçi ve memurların ücretlerinde yaptığımız artışlarla da çıtayı bir hayli yüksek tuttuk. Elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki maliyet satış oranlarında devlet olarak ciddi seviyede sübvansiyon yapıyoruz. Sosyal yardım sistemimizi etkin şekilde işleterek geliri olmayan ve çok düşük gelirli vatandaşlarımıza destek oluyoruz. Kerim devlet anlayışımızın tezahürü olan bu politikalara önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz. Her krizin aynı zamanda yeni fırsatlara kapı araladığı gerçeğine uygun şekilde felaket tellallarına prim vermeden, gözlerimizi hedeflerimizden bir an olsun ayırmadan Türkiye'yi üretim, ihracat, yatırım ve istihdam temelleri üzerinde yükseltmeyi sürdüreceğiz."