İyi bir uyku hem vücudumuz hem de psikolojimizi doğrudan etkiliyor. Ancak bazen tükettiğimiz besinler uykusuzluğa neden olabiliyor. Yataş Uyku Kurulu Üyesi Dr. Dyt. Çağatay Demir, beslenme ve uyku ilişkisine dair önemli bilgiler paylaşıyor.

Günümüzün en yaygın sorunlarından biri olan uykusuzluk, basitçe uykuya dalmakta güçlük çekmek olarak tanımlanıyor. Günlük olarak yeterli miktarda ve sağlıklı bir uyku, vücudumuzun ve beynimizin düzgün çalışmasını sağlıyor. Yapılan araştırmalar iyi bir gece uykusunun hafızayı, karar verme yetisini ve yaratıcılığı geliştirdiği kanıtlıyor. Uykusuzluk çeken kişiler uyandıklarında kendilerini yorgun, bitkin hissedebileceğini, günlük işlerini yapmakta zorlanabileceğini hatırlatan Yataş Uyku Kurulu Üyesi Doktor Diyetisyen Çağatay Demir, uykusuzluğun tedavisini için birçok yöntem bulunduğunu belirtiyor. Bu yöntemlerden birinin beslenmenin düzenlenmesi olduğunun altını çizen Dr. Dyt. Demir, “Beslenme düzeni ve özellikle akşam yenilenler, uyku kalitesini ve uykuya dalma süresini etkiler. Bunun yanı sıra bazı doğal yöntemlerde uykusuzluğu yenmeye yardımcı olur. Ancak unutmayın ki bazı doğal yöntemler bilinçsiz uygulanırsa sağlık problemlerine yol açabilir, her besin de herkese aynı etkiyi göstermeyebilir. Bu nedenle öncelikle bir uzmana danışmanızı öneririm” diyor. 

Dr. Dyt. Demir, beslenme ve uykuya dair önerilerini şöyle sıralıyor: 

Fast food ve kızarmış yemekler: Yüksek yağlı ve özellikle trans yağ içeren yiyeceklerin vücuda zararları sık sık gündeme geliyor. Ancak bu yiyecekler aynı zamanda uyku döngüsünü ve kalitesini de oldukça olumsuz etkiliyor. Uyku sorunu yaşamamak için en azından akşam öğünlerinde bu yiyecekleri tüketmemeye özen gösterilmesi gerekiyor.

Şeker: Basit karbonhidratlı besinler yediğinizde daha hızlı açlık oluşur. Akşam yemeğinde şekerli besinler tükettiğinizde hızlı acıkırsınız, bu da uykuya geçiş sürecinizi olumsuz etkiler. İyi bir uyku için gün içinde ve özellikle akşam yemeğinde dengeli tabaklar oluşturmak, tüketilecek karbonhidrat çeşidini iyi seçmek çok önem taşıyor.

Kafein: Kaliteli bir uyku için en az 5 saat öncesinden itibaren kafein içeren bir şey tüketmemek gerekiyor.

Proteinler: Akşam yemeğinde tek başına protein tüketirseniz, sindirimi uzun süren besinler oldukları için, kaliteli uyku açısından çok iyi bir tercih yapılmamış olursunuz. Akşam öğününde lifli bir karbonhidrat çeşidi ve sebzeler tüketirseniz uyku kaliteniz artar. Aynı zamanda yatmadan 1 saat önce içilen bir bardak süt, içeriğindeki triptofan aminoasidi sayesinde uyku süresini ve kalitesini oldukça olumlu etkiler.

Kedi otu: Farklı araştırmaların sonucunda kediotu kökünün uykuya dalmaya yardım ettiği kanıtlandı. İnsanların daha hızlı ve daha sağlıklı uyumasına yardımcı olan kediotu kökü, kısa süreli kullanımlar için idealdir. Uzun süreli kullanımı test edilmemiş olan bu bitki, hafif uykusuzluk sorununun çözülmesine yardımcı olabilir. Uyku güçlüğü çeken kişilerde yapılan çalışmaların çoğunda, kapsül olarak alınan 400-900 mg kediotu özünün ya da 450-900 mg kediotu kökünün güvenli ve etkili olduğu gözlendi. Kedi otunun yatmadan 30 dakika ila iki saat arası bir süre önce alınması öneriliyor.

Tutku çiçeği: Bir diğer adı çarkıfelek çiçeği olan bu bitkinin hafif bir yatıştırıcı etkisi vardır. Ülkemizde bazı uyku ilaçlarının içine de konulan tutku çiçeğinin tadının da güzel olması uykusuzluk sıkıntısı çeken kişiler tarafından çokça tercih edilmesini sağlıyor.

Lavanta: Yatıştırıcı bir kokuya sahip olduğu için uykuya teşvik etmekte kullanılan bitkilerin başında gelir. Araştırmalar uykudan 30 dakika önce lavanta yağı koklamanın uyku kalitesini olumlu etkilediğini göstermiştir. Lavanta özellikle hafif derece uykusuzluk çekenlerin, gençlerin ve kadınların kullanabileceği etkili bir uyku teşvik edicidir. Lavantanın kendisi gibi çayı da tatlı ve hafiftir. Çayın içinde demlenen lavanta içindeki yağı iyice bırakacak ve uykuya dalmadan önce yatışmanıza, sakinleşmenize yardımcı olur. Yoğun bir günün ardından bir bardak lavanta çayı hem kaslarınızı gevşetecek hem de sizi arındırıcı bir uykuya hazırlar.

Limon otlu çay: Özellikle Ortaçağ’da uykusuzluk belirtilerini ve kaygıyı tedavi etmek için kullanılan limon otlu çay günümüzde de birçok kişi tarafından yaygın olarak kullanılıyor. Limon otunun keskin kokusu ve tadı sayesinde çayı lezzetleniyor. Stresi yatıştırmaya ve kasları gevşetmeye yardımcı olan limon otu, uykuya dalmayı kolaylaştırıyor.

Sarı papatya: Yatıştırıcı etkisi bulunan papatya, uyku sorunu yaşayan kişiler tarafından yaygın olarak kullanılıyor. Beyin içerisindeki uykuya yardımcı kimyasalları etkilemese de kişiyi yatıştırıyor ve stres, anksiyete gibi uykusuzluğa sebep olan psikolojik etmenlerin önüne geçerek uykuya dalmayı kolaylaştırıyor. Birçok araştırmayla sakinleştirici etkisi kanıtlanan papatyanın hiçbir yan etkisi bulunmadığı için her yaştan kişi rahatlıkla kullanabiliyor.

Kafeinsiz yeşil çay: Yeşil çay, birçok farklı bitkinin yapraklarından oluştuğu için geniş bir lezzet profiline sahiptir. Antioksidanlarla dolu bu çay, sakinleşmenize yardımcı olur.


Hibya Haber Ajansı