Meclis Başkanı Şentop, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) Kriter dergisine verdiği röportajda, yeni Aanayasa çalışmalarına değindi.

Şentop, "Türkiye'nin ihtiyacı olan yeni Anayasa konusunda ortak bir niyet varsa ben TBMM Başkanı olarak üzerime düşen ne varsa yapmaya, elimi taşın altına koymaya hazırım." dediği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın bunu dile getirmesinden sonra da büyük bir heyecan duyduğumu söylemeliyim. Anayasanın bölümleri değil bütünü üzerinden bir tartışma yapılmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Bir bütünlük içinde herkes görüşünü ortaya koysun. Mutabık kalınan ve kalınmayan konular ortaya konulsun. Yeni anayasayı hayata geçirmek için bir formül bulunur. Mutabık kalınacak konular kolaylıkla çözüme kavuşturulabilir. Referanduma gerek bile kalmaz. Zira milletimiz, belli bir çoğunluğu sağlamak kaydıyla anayasa yapma yetkisi vermiş Meclis'e. Anlaşma sağlanamayan konular için ise nihai söz sahibi olan milletimize başvurabiliriz. Yeni anayasa bir ütopya değil, gerçekleşebilir bir şeydir, yeter ki iyi niyetli olunsun, bunu yapma konusunda her kesim irade göstersin. Türkiye'nin ihtiyacı olan yeni Anayasa konusunda ortak bir niyet varsa ben TBMM Başkanı olarak üzerime düşen ne varsa yapmaya, elimi taşın altına koymaya hazırım. Üzerinde mutabık kalınan 60 maddeyi hep beraber Meclis'ten geçirme" yönündeki çağrısının, mutabakatın samimiyetini de test ettiğini söyledi. Şentop, "Önce kabul eden ama sonra vazgeçenler oldu. Yeni anayasa çalışması bir birikim oluşturmakla beraber ne yazık ki başarıya ulaşamadı. O çalışma sırasında hazırladığımız hükümet sistemi önerisi daha sonra, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olarak 2017'de kabul edildi, yürürlüğe girdi. Bu yüzden bu ihtiyacın giderilmesi noktasında milli iradenin temsilcisi TBMM’ye yeni anayasayı yapmak çok yakışır. Tam da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde yetkilerinin arttığı bir dönemde TBMM’nin bu önemli sorumluluğu yerine getirmesi tarihi bir başarı olacaktır. Hem de yasama organının yasamanın temel fonksiyonu yani kanun yapma ve denetleme fonksiyonlarını daha güçlü ifa edebilecekleri bir sonucu sağlamaktadır. Bu tür hükümet sistemi değişiklikleri birçok ülkede olağanüstü şartlarda gerçekleşmiş ve bir süre sistemin yerleşmesi için zaman gerekmiştir. Meclis'te, soru önergeleri bağlamında denetim yetkisinin kullanılmasıyla ilgili bir gerileme olduğu" iddiasını değerlendirirken "Tam aksine bu dönem soru önergelerinin gerek doğrudan ve toplamda cevaplandırılması oranıyla gerekse süresi içerisinde cevaplandırılması oranı, önceki dönemlerle yani parlamenter sistemdeki oranlarla mukayese edildiğinde daha da artmıştır. Eğer bu veriye bakarak 'Meclis'in denetim yetkisi bu sistemde azalıyor.' diyenler varsa veriler onu göstermiyor. Tam aksine bu sistemde bunun arttığını gösteriyor. Bu konuyu iki sistem arasında mukayesede bir kriter olarak kullanan arkadaşlar varsa onlara net olarak söylemek isterim ki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde soru önergelerine verilen cevaplardaki oran artmıştır. Bu, Meclis'in denetim gücünün arttığı anlamına geliyor. Bunun gibi başka bazı hususlarda da yapılacak değişikliklerle yeni sisteme uygun bir İçtüzük'ün parlamentonun çalışma imkanlarını ve performansını arttıracağını düşünüyorum. Daha önce parlamenter sisteme göre hazırlanmış hatta iki meclisli parlamenter sisteme göre hazırlanmış bir İçtüzük var elimizde, 1973 tarihli. Yeni sisteme göre bir İçtüzük hazırlamamız gerekir. Bu, Meclis'in çalışmalarını daha güçlü kılacak, etki ve sürat kazandıracaktır."