Ekonomik durum… Rusya-Ukrayna gelişmeleri bir ay öncesine göre yoğunlaştı ve finansal piyasaların temel itici güçleri. Rusya'da ve Rus kuruluşlarıyla faaliyet göstermeye karşı yaptırımlar ve gönüllü kısıtlamalar, Rusya ekonomisinde ve muhtemelen Rusya'nın devlet borç yükümlülüklerini yerine getirmemesinde keskin bir bozulmayla sonuçlanabilecek bir durum oluşturabilir.

 

Enerji güvenliği, ruble ile ödeme… Rusya doğalgaz ödemelerinde ruble talebine ek olarak hububat, petrol ve diğer ihracatlar için de ruble talep etmekle tehdit ediyor. Batılı ülkeler, savaş nedeniyle uygulanan yaptırımları baltalayacağını savunarak bu talebi reddetti. Almanya ise, Rus rublesi tehdidine karşılık acil gaz planını yürütüyor. Bu durumda Rusya'nın ruble olarak ödenmediği takdirde teslimatları kesebileceği endişesiyle tüketiciler enerji tasarrufu yapmaya çağrıldı. Ukrayna'daki savaş Avrupa'nın enerji güvenliğini nasıl etkilediğine dair yeni işaretler gönderiyor.

 

Soğuk Savaş’tan ayrışan dengeler… Politik agresyon Rusya coğrafyası için yeni bir olgu değil elbette. İkinci Dünya Savaşı’nda Finlandiya’ya saldırı ile Kış Savaşı, Baltık cumhuriyetlerinin işgali ve Polonya’nın paylaşılması, 1950’lerde Prag ve Budapeşte’de Sovyet müdahalesi, 1979’da Afganistan’ın işgali gibi askeri aktiviteler var. Farklı olan konu, 1950’lerde Stalin’e, Kruşcev’e ya da 1970-80’lerde Brejnev’e yaptırım uygulanmazken 2022’de Putin yönetiminin görülmemiş yaptırım dalgasına uğraması. Bu noktada Rusya’nın hem ekonomik olarak çökertilmesine, hem de politik izolasyona uğramasına yönelik Batı dünyasının yoğun bir çabası var. Avrupa ülkelerinin Rus karşıtı kampanyası, tarihi düşmanlıklar ve çatışmaların da etkisiyle yoğun bir halde ve ekonomik yönlendirici güç bu yeni Soğuk Savaş denkleminde ABD. Sıcak savaş etkeninde eşikler ise çok ileri noktada. Bu nedenle direkt kampların birbirine saldırısı (İkinci Dünya Savaşı’ndaki Japon – ABD savaşı, Pearl Harbor, Doolittle gibi) veya nükleer kullanımı (SSCB sonrasında Budapeşte anlaşmasıyla Ukrayna, Beyaz Rusya ve Kazakistan toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlık veya güç kullanımına karşı güvenlik güvenceleri karşılığında nükleer silahlarından vazgeçti) olmadığı sürece bu ihtimali dışlayalım.

 

Güncel dinamikler, barış ihtimalleri… İstanbul’daki görüşmelerden önemli açıklamalar geldi. Ukrayna’nın bazı konularda anlaşmaya hazır olması, bazı konuları ise müzakere edebileceğini belirtmesi önemli. Bunlar çünkü Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ana nedenleri. İlki NATO üyeliği ve tarafsızlık, ki güvenlik garantisiyle Ukrayna NATO’ya girmemeyi taahhüt ediyor görünüyor. Donbas konusunda ise, Ukrayna’nın merkezi otoriteyi 2014’ten beri tesis edemediği ve demografik olarak Rus olan bir bölge olması itibariyle statü biraz daha karmaşık olacaktır. Ancak üstünde durulması gereken olgu, Rusya başarısız bir Kiev operasyonu veya hala devam eden Mariupol kuşatması için geçici bir ateşkesle güç topluyor olabilir mi? ABD’ye göre Kiev operasyonunun durması taktiksel bir geri çekilme ve Ruslar barışa niyetli değiller.

 

Bu arada NATO – Finlandiya konusu da önemli, çünkü Ruslar NATO'nun doğuya doğru genişlemesine şiddetle karşı çıkıyorlar. Bu özellikle eski Sovyet ülkeleri ve Rusya’ya komşu ülkeler için geçerli. 2008’de Medvedev’in "Hiçbir ülke ait olmadığı bir askeri bloğun sınırlarına yaklaşmasından memnun olmaz" açıklamasını ve 2019’da Lavrov’un “NATO'nun sınırlarımıza yaklaşması Rusya için bir tehdittir” açıklamalarını akılda tutmak gerekir. NATO, Rusya’nın hali hazırda Avrupa ve Balkanlar hattını çevrelerken, yakın geçmişte savaşa konu olan Ukrayna ve Gürcistan olayı da Karadeniz, Kafkaslar ve Akdeniz çıkışını kapatıyor. Finlandiya’nın NATO olması da Baltık ve Kuzey Denizi çıkışını tamamen bloke edecek. NATO’nun Rusya’yı kuşatması da aslında derinden devam ediyor.

 

Sonuç? Savaşın yönetimini ekonomik gelişmeler belirler mi ya da yaptırımlar Rusya’nın politik alanda da çıkmaza girip geri adım atmasına neden olur mu, bilinmez. Putin’in bununla alakalı hazırlığı da olmuş olabilir, sonuçta 24 Şubat’ta başlayan savaş muhtemelen hazırlık ve planlama aşamasıyla çok da spontane olmamıştır diye düşünüyorum. En azından ruble bir miktar stabilizasyon sağladı, ancak halen konvertibl bir para hüviyetinde olmadığından klasman dışı. Yaptırımların kapsamı Mart öncesi pozisyona dönmediği sürece de öyle olacak. Rusya’nın krizi 1998’den daha derin de olabilir, her ne kadar o dönem Rus ekonomisi küresel kriz dalgasına en zayıf döneminde yakalanmış ve şimdi ise 2014’ten sonra petrol gelirleriyle ekonomisini güçlendirmiş olsa bile.

Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı