Brunson'un avukatı İsmail Cem Halavurt'un İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine yaptığı itiraz karara bağlandı.

Mahkeme kararı şöyle:

"Sanık her ne kadar tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edilmişse de bunun sanığın aleyhine bulunan delil durumunda bir değişiklik meydana geldiği anlamı taşımaktan ziyade Türk Ceza Usul Mevzuatı'na göre tutuklama bir tedbir niteliğindedir. Özellikle sanığın sağlık durumu gibi gerektirici nedenlerin varlığı halinde sanığın kaçmasının ve delilleri karartmasının önlenmesi gibi tutuklamadan elde edilecek sonucun başkaca ceza argümanlarınca etkin biçimde sağlama imkanının bulunduğu koşullarda CMK'nın 109. maddesinde öngörülen adli kontrol tedbirlerinin bu amaca matuf sağlam bir koruma tedbiri niteliğinde olmasına, mahkememizce de bu kabul ile sanık hakkında kamuoyu ve doktrinde ev hapsi olarak da nitelendirilen 'konutu terk etmemek' ve sanığın sanığın yabancı ülke vatandaşı oluşu da gözetilerek 'yurt dışına çıkmamak' şeklindeki adli kontrol tedbirlerine hükmolunarak matuf amacın gerçekleşme şeraitinin ancak sağlanmış olmasına göre sanık müdafinin maslahata uygun düşmeyen adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması veya değiştirilmesi yolundaki taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir."