Powell’ın son açıklamalarından sonra ücret ve enflasyon döngüsünün Fed nezdinde daha fazla dikkate alınacağını anlıyoruz. Dolayısıyla, Aralık ayında Fed’in varlık alımlarını daha hızlı azaltmayı değerlendirmesi söz konusu. Fed’in bu miktarı ne kadar hızlandıracağı ucu açık bir konu. Enflasyonun da tek değişken olmadığını anlamak gerekiyor. Fed’in stratejik olarak varlık alım kesim miktarını 15 milyar dolardan 20 milyar dolara çıkartmasından çok reel faizlerde yaratacağı hareket çok önemli. Bu nedenle Fed’in faiz artırmayı ne zaman düşündüğüne ve ne kadar istediğine odaklanmak gerekiyor.

Powell’ın yönlendirmeleri ışığında 10 ve 2 yıllık tahvil faizlerindeki spread daraldı. Kısa vadeli taraf halen daha hızlı tepki veriyor. Faizlerin hareketini bir tek enflasyon beklentileri belirlemiyor. Küresel yavaşlama baz senaryo değil, ancak halen endişe edilen bir konu. Fed’in ücretler ve enflasyon konusuna ne derece agresif yaklaşacağı tahvil piyasasındaki pozisyonlar açısından belirleyici olacaktır. Zayıf verilerin yaratacağı durumların Fed’in uzun vadeli planlarını şu aşamada değiştirmesi beklenen bir olgu değil. Bu nedenle piyasa son gerçekleşen zayıf istihdam artışına anlam yüklemeyip, azalan işsizliği ve yükselen ücretleri daha çok dikkate alacaktır. Özellikle Covid risklerinin de endüstride enflasyon etkisine sebep olduğu düşünülecek olursa, Fed’in bu doğrultuda hareket etmesi çok daha olası.

Cuma günü TÜFE açıklanacak ve FOMC öncesinde son önemli sinyal olacağından piyasa dikkate alacaktır. Özellikle konut, arz sorunları, ücret, emtia kalemleri gibi etkiler önemli. Emtia fiyatları açısından Çin etkisi de yoğunlukla izliyoruz. Çin, bankaların rezerv oranını 0,5 puan düşürdü ve piyasaya 1,2 trilyon yuan likidite sunacak. Zorunlu karşılıklarda indirim, büyümeyi desteklemeyi amaçlıyor; çünkü söz konusu bileşenler başta emlak sektörü olmak üzere ekonomi açısından zorlanmaya işaret edebilir. Bu nedenle, enflasyon konusu görünümü zorlaştırsa da Çin RRR indirimlerine devam edebilir. Piyasalarda halen riske açık modun devam ettiğini gözlemliyoruz. Spreadlerin daralmasıyla ABD tahvil eğrisi biraz daha yataylaştı. T-bono tarafında ABD temsilcilerinin hükümetin borç tavanını ~ 2 trilyon dolar artırma konusunda anlaşmaya varmalarının iyimserliği var. Bugün 10 yıllık tahvil ihalesi, yarın ise 30 yıllık ihale izlenecek.

Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın Doha ziyareti sırasında Türkiye ile Katar arasında genişletilmiş bir ekonomik işbirliği haberi kurlarda günlük hareket bandında biraz iyileşme sağladı. Ana olgu olarak ise, Merkez Bankası’nın politika doğrultusuna ve yeni ekonomi perspektifi uygulamasına bakmak gerekecek. Türkiye, büyüme odaklı ihracat artışını destekleyen bir modele geçiş yapma arzusunu belirtti. Bu nedenle borçlanma maliyetlerinin düşürülmesi isteği, hükümet nezdinde devam edecek ve bu perspektifte ekonomi politikalarına odaklanacak. Bu planın sürdürülebilirliğini zaman gösterecek. Politika faizi düşürülürken, Hazine yüksek oranlardan borçlanmaya devam ediyor. Dün de 5 yıllık ihalede %22,70 ile borçlanma gerçekleşti. Piyasa volatilitesi ise yüksek, özellikle döviz oynaklığının yoğun olduğu bazı günlerde Merkez Bankası’nın döviz satımı yaptığını gördük. Net rezerv zayıflığı nedeniyle, yükümlülüklerde rezerv satışı gibi bir olguyu etkili bulmayız.

16 Aralık Merkez Bankası toplantısına ilişkin olarak; piyasalarda net bir konsensüs oluşmadı. Ekonomik saikle karar alınmasından ziyade, politika yönlendirmesine doğru beklentiler odaklandığından dolayı çıkarım yapmak zor. TCMB’nin economist toplantısında “sınırlı alan” vurgusu devam ettirilip, belli bir dönem faizde beklemede kalınabileceği sinyali verilirken; bir kurumun raporunda yabancı ekonomistlerle olan toplantıda Sn. Kavcıoğlu’nun “faiz indirimi olasılığının azaldığı” değerlendirmesi yaptığı paylaşıldı. TCMB’nin enflasyonda beklenen hızlı artış ve yoğun finansal piyasa oynaklığı nedeniyle gevşeme yönünde alanı olmadığını düşünürüz.

Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı