Mısırlı gazeteci Sabir Meşhur, çektiği video paylaşımında Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere tüm Müslümanlara önemli mesajlarda bulundu. Meşhur, internet üzerinden sunulan oyunların asıl itibariyle çocukların bilinç altına öldürmeyi programladığı ve Müslümanların birbirlerini öldürmeleri için hazırlanmış akıl oyunları olduğunu belirtti.

Meşhur'un videosunda yaptığı açıklamalar şöyle:

"MOSSAD ajanları Erdoğan’ın torunlarını eğitiyor. Şimdi ben sizi konuşurken ve siz gece gündüz bu videoyu seyrederken onlar da Erdoğan’ın torunlarını terbiye ediyor. O yüzden bu videoyu özellikle Reis Erdoğan’a iletiyorum ve O’na diyorum ki; “MOSSAD ajanları şu anda torunlarını terbiye ediyor.”

Gerçi müfettiş gönderip baskın yaptırsa odalarında onlardan kimseyi bulamazlar. Ama MOSSAD ajanları gece gündüz odalarında, yataklarında onlarla beraber. Bu iş Türkiye’nin, senin ve bütün insanların hayatı için tehlike oluşturuyor. Nasıl olduğunu şimdi delillerle anlatacağım: Televizyon ve internet reklamlarında bir oyun gördüm; krallıklar ve medeniyetler mücadelesini ele alıyor: Arap, Türk, Roma, Çin ya da Hint ordusunda asker olmayı seçiyorsunuz ve savaş başlıyor. Olayı araştırıp bir video yaptım. Oyun şöyle; krallıklar mücadelesi. Oyunun ismi, Reise Kingdonms. Mutlaka çocuğunuzda görmüşsünüzdür. Takip ettim. Oyun, Araplarla Türkleri savaştırıyor. Arap çocuğu, Arap ordusuna girip Müslüman kardeşi Türk ile savaşıyor. Bugün oyunda öldüren, yani bugün oyunda Erdoğan’ı öldürse bilinç altı buna hazırlanmış olacak. Yarın gerçekten de öldürebilir. Çünkü oyunda öldürmeyi görmüştür. Türkiye’deki Suud ve BAE istihbaratı destekli filmleri, dizileri görüyorsunuz. Bol bol Türk polis öldürüldüğünü görürsünüz. Filmde, “Türk polisi sürekli hain ve alçak” gösteriliyor, sonra da öldürülüyor, kesiliyor. Bu dizileri kim çekiyor? Suud ve BAE istihbaratları. Görünüşte gençlik ve aşk dizisi ama bilinç altına “Türkiye’yi yıkın” mesajı işleniyor. “Arap ve Türk çocuklarını, Müslüman kardeşini öldürmeye kim eğitiyor?” 5 yaşındaki çocuğun aklı katil gibi eğitiliyor. Masum bir insanı oyunda bile olsa öldürebilir misiniz? Hayır. Oyun için bile olmaz. bu çocuk büyüdüğünde öldürmeye alışmış olacak. Araştırdım. Çin şirketi bu oyunları yapmış, merkezi de New York’ta. Sonra Lilith ismini araştırdım. Gördüm ki Lilith, Adem Peygamberin ilk karısıymış ve şeytanla kaçmış. Yahudilik geleneğinde, “dişi şeytanın sembolü” imiş. Kadındı, Adem Peygambere ihanet etti, şeytanla kaçtı, şeytan oldu..vs hikaye aynı. Önemli olan dişi şeytanın sembolü. Mevzu beni üzdü… Türk hanımla evli Arap bir arkadaşım var. Bana dedi ki “Sabır, (kendisi 20 yıldır Türkiye’de yaşıyor, Türk üniversitesi mezunu ve Türkçeyi anadili gibi konuşuyor) benim oğlum da bu oyundan oynuyor.” dedi. Ben de “Vay canına! Peki Arap ordusuna mı yoksa Türk ordusuna mı katıldı? Yani seni mi yoksa annesini mi öldürecek?” diye sordum. Çünkü Arap ordusundaysa Türkü, Türk ordusundaysa Arap’ı öldürecek demektir. Dedi ki, “Ne yazık ki Arap ya da Türk ordusuna değil de Roma-Avrupa ordusuna katıldı.” Roma medeniyeti içinde olmayı tercih etmiş. Yani hiçbir Müslümanı tercih etmemiş. Çocuğuna sormuş, (çocuk henüz 10 yaşında) “Neden bir Müslüman orduya katılmadın? Arap ya da Türk.. Önemli olan Müslüman olması.” Çocuğun yanıtı şöyle olmuş, “Arap seçmedim çünkü oyundaki elbiseleri pis ve komik, şekilleri iğrenç ve silahları da zayıf. Türkleri de seçmedim çünkü oyundaki elbiseleri pis ve komik, şekilleri iğrenç ve silahları da zayıf. Romalılar ve Avrupalılar ise elbiseleri-görüntüleri güzel, silahları da güçlü. Onlarla olmayı tercih ettim.” Ben de arkadaşıma, “Yazık bize! Çocuğu, anne-babasını öldürmeye eğitiyorlar. Öyle eğitiyorlar ki, ‘Fransız, İngiliz ve ABD ordusu Türkiye’yi işgal etmek için geldiklerinde çocuk, onların ordusunda asker olmaya hazır olsun. Bütün çocukluğu boyunca onlarla beraber savaşmak ve onlar gibi olmayı istiyor.’ O gün geldiğinde elbisesini, silahını beğenmediği Türk ordusuna mı yoksa eskiden beri hayran olduğu Avrupa ordusuna mı katılacak?” Tabii ki Türkiye’yi işgale gelen orduya katılacak. Anne-babasını ve Türk milletini öldürecek. Bunu Türk çocuğu yapacak. Çünkü oyun yoluyla sürekli buna eğitildi; önce bilinç altı işgal edildi. Bir gerçeği itiraf etmeliyiz ki Türk aklı işgal altında. Arap aklı da işgal altında ama daha az. Sağ olsunlar yolsuzluk sebebiyle aslında biz Arapların yolsuzluğun heykelini dikmemiz lazım. Bizim hırsızlar internet ağı çekmediklerinden, bu oyun bize bu derece ulaşmadı. Yüzde 70 ulaştıysa yüzde 30 temiz kaldı. Fakirlik, bizi bu felaketten kısmen korudu. Türkiye’de ise Erdoğan mükemmel internet ağı oluşturdu, yıkım da mükemmel oldu. Tabi bunu duyunca daha da üzüldüm ve araştırmaya başladım…

Çocuklarımdan da oyunları incelemelerini istedim. Çünkü ben yaşça büyüğüm, yapamam. Hatta “neden YouTube ya da çizgi filme bakmıyorlar?” diyordum. Bizim zamanımızda çizgi film vardı ve zararlıydı ama şimdikiler çok çok daha kötü ve çocuk oyuna dahil oluyor; pasif değil. Mesela bir oyun kanalında kızın biri bir kanal açmış ve oynuyor; makasla erkek çocuk cinsel organı kesme oyunu! Konu; cinsiyet değiştirme!

Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi, “Biz bunu yapmayacağız, erkek erkek, kadın da kadın kalacak” dedi ama oyun videolarında bir erkek çocuğu sutyen giymiş, cinsel organını kesiyorlar..vs. İstanbul Sözleşmesi, çocuklara oyun yoluyla özendiriliyor. Avrupa, Erdoğan’dan bu işleri eğitim müfredatına sokmasını, okutup öğretmesini istediler. Erdoğan da reddetti ve çekildi. Bu benim tahminim, elimde belge yok..

Ben buradan Erdoğan’a haber veriyorum: “Torunların, Bilal’in ve Sümeyye’nin çocukları şimdi bu oyunları oynuyorlar!” Kim yapıyor bu oyunları? MOSSAD ajanları, ya New York ya da Çin üzerinden.. Yani torunlarını Çin ve ABD istihbaratları ve MOSSAD ajanları eğitiyor. Çocukların klasik, ezberci eğitim veren Türk öğretmen de bir iki saat okuyorlar. Ama İstanbul Sözleşmesi dersini böyle canlı, eğlenceli, oyunla işliyorlar. Türk ve Arap çocuklarına birbirlerini öldürmeyi oyun yoluyla öğretiyorlar. Peki Türk okullarında çocuklar böyle oyun yoluyla mı okuyorlar? Hayır. Dürüst konuşmak lazım; eğitim sistemi geri kalmış. Türkiye ya da Arap dünyası fark etmez, ezberci eğitim…

Ben yine Erdoğan’a diyorum ki “Senin biyolojik torunların bizzat bu oyunları oynamıyorsa da sen tek şahıs olarak Erdoğan değilsin. Sen, Türkiye’nin Reisisin! Yani sen bütün bu milletten mesulsün. 84 milyon Türk vatandaşından mesulsün. O yüzden Türkiye’deki bütün çocuklar senin torunların ve senin bu torunlarını Çin, ABD ve İsrail terbiye ediyor. Torunların şu anda Türkiye’yi öldürmek için eğitiliyor. Bu yüzden Türkiye hükümeti bilgisayar oyunu işine kuvvetle girmek ve uygulamak zorunda! Türkiye hükümeti bu oyunları engelleyemez. Aslında engelleyebilmeli. Çin, Türkiye’ye Çinli çocuklara oyun yapması için izin verir mi? Hayır. ABD, Türkiye’ye ABD çocuklarına oyun oynatmasına izin verir mi? Hayır. Diğer ülkeler için de aynı şey söz konusu..

Bizim ülkelerimiz orta malı mı? Yabancılar gelip çocuklarımızı eğitiyor, akıllarını kirletiyor, bizi öldürmelerini öğretiyorlar. Bu çocuklar Türkiye’nin ya yanında ya da karşısında savaşacaklar. Bu çocuklar ya elin kolun gücün olacaklar ya da seni, Müslümanları ve tüm insanları öldüren hançer olacaklar. Müslüman çocuklarını terbiye etmezsen, Irak, Suriye, Mısır, Pakistan ve diğer ülkelerdeki çocuklar başkası onları, seni öldürmesi ve savaşması için terbiye edecek. Türkiye hükümeti sadece kendi çocuklarını eğitse netice ne olacak? ABD, İsrail..vs dünya aklını yöneten lobi Arap çocuklarını şu anda Türkiye’ye karşı savaşmaları yönüne eğitiyor. Bu işte seçme şandı yok. Y seninle olacaklar ya da sana karşı savaşacaklar.

Bu iş Türkiye hükümetinin akıl savaşına girmesine muhtaç. Sultan Abdulhamid akıllar savaşını kaybetti; tahtını kaybetti. Bu önemli değil çünkü zaten ölecekti, ebedi kalmayacaktı ama biz, Osmanlı’yı kaybettik, Filistin’i kaybettik, Birinci Dünya Savaşı’nı kaybettik… Sebep, Sultan Abdulhammid mideler savaşını önemsedi ve akıl savaşını kaybetti. Bütün gücüyle Hicaz Demiryolunu yaptı. O da o zamanın çılgın projesiydi. Bugün uzaya gitmek gibi… Telgraf hatları çekti, üniversiteler ve okullar açtı. Orduyu güçlendirdi ve Osmanlı’ya güçlü bir alt yapı kurdu. Birinci Dünya Savaşında da 4 sene bu sayede ayakta durdu ama ne yazık ki akıllar savaşına hiç girmedi ve kaybetti.

“Masonların elindeki yabancı eğitim ve basın sebebiyle”

Sultan Abdulhamid zamanındaki medyayı Masonlar yönetiyordu. Bugün de medyayı aynı kişiler yönetiyor. Türkiye’deki medya tarihini araştırınca şoke oldum!.. Türkiye’deki medya yabancıların kontrolünde. Türklerin, kendi ülkelerindeki medya ile bir ilgileri yok. Ben bunu sadece Arap dünyasında böyle sanıyordum. Aslında bu medya Tel Aviv, Londra, Washington ya da Pekin’den yönetiliyor ama ne İstanbul’dan ne de Ankara2dan yönetiliyor. Ne de Türk hükümetiyle bir bağı var. Hatta Türkiye’deki eğitim programı ile biz Araplardaki eğitim programı da kötü. Eğitim programını cahiller üretiyor. Birinci sınıf kitabının İstanbul Sözleşmesi’ni nasıl uyguladığı konusunda seçilmiş Türkiye hükümeti “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıyorum” diyor ama öğrencilerin ders kitaplarını yazmaktan mesul olan komisyon diyor ki “yok yok, Türk hükümeti bizi ilgilendirmez, biz derin devlete bağlıyız. Biz derin devletiz ve Türkiye’nin aklını yöneten biziz. Okullarda Türk çocuklarının aklını işgalden sorumluyuz. Türk hükümeti ise okul binalarını yapar, kitapları basar, öğretmenleri tayin eder, onlara okul ihtiyaçlarını verir…” Yani hükümet kitapları basıyor ama içinde yazılanları başta ABD, FULBRİGHT olmak üzere yabancılar belirliyor.

Erdoğan’a sesleniyorum: Türkiye çocuklarını kurtar! Türkiye’yi kurtar! İslam aleminin çocuklarını kurtar! Hatta tüm dünya çocuklarını kurtar! Çünkü bütün dünya bu acımasız saldırıya maruz. Erkeklik ve kadınlık kavramlarına karşı acımasız bir saldırı var. Hem erkeklerin hem de kadınların kimliklerine şiddetle saldırıyorlar."