Akşener’in açıklamalarının satır başları şöyle:

Rize İkizdere’de kadınların direnişini gördüğüm için ben bir televizyon programında İkizdere’ye gideceğimi söyledim. Bayramdan önce ilan edilmiş bir program. Siyaset etme biçimi açısından Sultancıl yönetimler diye bir kavram var bu yönetimlerin örnekleri var, Tramp bunlardan birisi, Putin için söyleniyor bu bilimsel bir tartışma. Hizmet üzerinden rekabet etmek yerine dış politikayı iç politikanın malzemesi yapan, seçmeni kutuplaştıran bir algoritma bu. Bütün hedef o sandalyeden kalkmamak. Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü zedeleyen bir zihniyet modeli. Netanyahu ile siyaset yapma anlayışlarını benzettim. Bu derece bizzat Sayın Erdoğan tarafından çok sert çarptırıldı. Çünkü o sıra Sedat Peker videolar yayınlamaya başladı. Bir aile meselesi var ailenin özelini faş eden bir davranış biçimi. Devletin bu kadar vıcık vıcık hale gelmesi çok kötü bir şey. Netanyahu anlayışını ifade ettim. Kızabilir bunun yolu mahkemeye verirsiniz, nitekim verdi, bir şeyler söyleyebilirsiniz nitekim söyledi. Ama bunun yolu kalkıp saldırıya dönüştürme değildir. Çarptırma işi tamamen Sedat Peker’in açıklamalarına cevap verilemediği için vatandaş sormaya başladığı için onu bu problemlerin üzerini örtme amaçlı bir manivela olarak kullandılar ben de anlayışla karşıladım.

CUMHURBAŞKANI’NIN BİZZAT TEHDİT ETMİŞ OLMASI FECİ BİRŞEY

İkizdere’de bir hanımefendi geldi ben yine Sayın Erdoğan’ın bu işin içinde olduğunu düşünmedim. İçeri girmeyeyim size zararım dokunmasın dediğim esnaf beni elimden tutup içeri çekti ve biz bu değiliz dedi. Yerel teşkilatların bir tavrı olarak gördüm. Rize’nin, Çayeli’nin, İkizdere’nin ben herhangi bir tavrını görmedim. Bunların böyle bir şiddetin yanındaymış gibi gösterilmesini şiddetle reddediyorum.  Seçilmiş Cumhurbaşkanı bir konuşma yaptı grup toplantısında, benim böyle bir şeyi anlayabilmem, adlandırabilmem mümkün değil. Ben bir vatandaşım, cinsiyetimle beraber bir siyasetçiyim ve seçilmiş Cumhurbaşkanı milyonların Cumhurbaşkanı olmak zorunda olan bir şahıs. Bağırttınız, çağrıştırdınız, 250 bin lira dava açtınız ama bizatihi Cumhurbaşkanı tarafından tehdit edilmiş olmak feci bir şey.

BU TEHDİTLERİN HİÇBİRİSİNE PABUÇ BIRAKACAK BİR İNSAN DEĞİLİM

Ben Sayın Erdoğan’ın çevresinde kalmışsa aklı başı arkadaşları tarafından sağduyulu bur cumhurbaşkanı olmaya davet edilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu tehditlerin hiçbirisine pabuç bırakacak bir insan değilim. Erdoğan hep şehirler üzerinden siyaset yapmıştır. Şehirleri bölüyor, Meral Akşener ya da başka siyasetçi Rize’ye gidemez. Niye? Rize Erdoğan’ın. Böyle bir şey olamaz Türkiye’nin her şehrine her siyasi canı istediği zaman gider. MHP Genel Başkanı’na “Sivas’ın Doğusu’na gidemez” demişti.  Ak Parti Genel Başkanı olarak konuşması da çirkin. Ben görevimi yerine getireceğim. Bu hafta Hatay’a gideceğim, Karabük’e gideceğim. Erdoğan’ın yerinde olsaydım, bir gün evvel iki gün evvel milletvekillerimi gönderirdim esnafı gezdirirdim. Sorunlara tedbirler aldırırdım ben gittiğim zaman ancak teşekkür ederdim.   

Hibya Hbaer Ajansı