Başkent Postası Televizyonu'nda Siyasi Görüş programında Ömer Polat'ın sorularını yanıtlayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti  (KKTC) Ekonomi ve Enerji Bakanı - Başbakan Yardımcısı Erhan Arıklı önemli açıklamalarda bulundu.

Arıklı, KKTC'nin tam bağımsız bir ülke konumuna gelmesinin her zamankinden çok daha önemli olduğunu vurguladı. Koronavirüs salgınında KKTC'nin aşılama programına da değinen Arıklı, KKTC siyasetine kadar bir çok soruyu yanıtladı.

KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı - Başbakan Yardımcısı Erhan Arıklı, Türkiye'nin Kıbrıs için önemli olduğunu belirterek, ''Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye üzerinden dünyaya bağlanıyor. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için hayat konusu. Türkiye olmadan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin nefes alabilmesi mümkün değil. Maalesef eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirmişti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde cumhurbaşkanlığı makamı sembolik bir makam fakat önemi şundan kaynaklanıyor; Rumlarla, Güney Kıbrıs’la yapılan görüşmeleri yürütme yetkisi cumhurbaşkanında. Birleşmiş Milletler çatısı altında yapılan bu görüşmelerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’n, cumhurbaşkanı temsil eder. Tabi bu cumhurbaşkanının Kıbrıs gibi bir milli davada Türkiye ile uyum içinde olması ve uyum içinde hareket etmesi gerekiyor. Politikaları ortak belirlemesi gerekiyor. Ama sayın Akıncı o dönemde ikili Kıbrıs meselesinde Türkiye ile birlikte sürdürmesi gereken müzakere sürecini tek başına yürütmeye kalktı ve adeta Türkiye’yi dışladı. Bu da tabi o dönemde bizi oldukça üzdü. Yeniden Doğuş Partisi olarak ilişkilerin yeniden eski rayına oturabilmesi için Sayın Mustafa Akıncı’dan kurtulmamız gerektiğini düşündük ve bu amaçla çok yoğun bir propaganda çalışması yaptık. ifadelerini kullandı.

''MUSTAFA AKINCI YANLIŞ BİR POLİTİKA İZLEDİ"

Eski KKTC Cumhurbaşkanı Arıklı'nın yanlış bir politika izlediğini vurgulayan Arıklı, ''Yeni Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar, ayın 27’sinde Cenevre’ye gidecek ve Kıbrıs müzakereleri yeniden başlayacak. Bizde Türkiye ile belirlediğimiz gibi iki devletli çözüm için oraya gidiyoruz. Rumlar 50 yıldır süregelen federasyon görüşmeye devam edelim safsatasıyla bizi tekrar masada tutmaya çalışacaklar. Müzakereleri uzatabildikleri kadar uzatacaklar. Çünkü müzakerelerin uzamasından Güney Kıbrıs’ın hiçbir kaybı yok. Bilakis çok büyük avantajları var. Benim ‘’Bitmeyen senfoni’’ dediğim federasyon safsatasına artık bir şekilde bitmesi ve iki devletli çözümü konuşmamız gerekiyor. Ayın 27’sinde Cenevre’de yapılacak olan 5+1, yani Güney Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere bir araya gelecekler. Artı bir dediğimizde Birleşmiş Milletler. Birleşmiş Milletler gözetiminde Cenevre’de bir masa kurulacak ve taraflar masada yeni fikirlerini ortaya koyacaklar. Umarım Sayın Tatar, Sayın Akıncı’nın yıkmış olduğu kaleleri kurmaya muvaffak olur.'' diye belirtti.

 "KIBRIS İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜME KAVUŞTURULMALI"

Arıklı, Kıbrıs’ın devlet statüsüne geçmesinin her zamankinden daha elzem olduğunu belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti ile bunu yürütmemiz gerekiyor. Ben geçmişte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni 10 yıl yurtdışında temsil ettim. Büyükelçilik görevlerinde bulundum. Ondan önce de Denktaş Bey’in yanında çalışmıştım. Şimdi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtılması için ayrı bir sayfa açmamız gerekiyor.  Kosova örneğinde bu yaşanmıştı. Birleşmiş milletler diyor ki, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tanınamaz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir federasyon kurmak zorundadır” gibi ifadeleri var. Federasyon söylemini masadan kaldırmamız gerekiyor. Tayvan modelinde olduğu gibi.'' dedi

"TÜRKİYE, ORTA DOĞU'DAKİ DOST ÜLKELERLE İLİŞKİLERİNİ DAHA ÇOK GELİŞTİRMELİ"

Erhan Arıklı, Akdeniz havzalarındaki yol haritasından Türkiye'yi diskalifiye etmek siteyen 7 ülkenin olduğunu vurgulayarak, "Doğu Akdeniz’deki enerji yatakları dünyanın en zengin potansiyeline sahip. Bu coğrafyadan Türkiye’yi dışarıda tutmak istiyorlar. Birçok devlet bu kaynakları kendi aralarında paylaşmak istiyorlar. Bizim de yapmamız gereken Libya gibi Orta Doğu’daki eski dostlarımızla ilişkilerimizi tekrar yumuşatmamız. Haklıyız ve güçlüyüz. Gücümüz oranında da Libya gibi ikili anlaşmalar imzalayabiliriz. Dünyanın en büyük yirmi ekonomisinden birine sahip olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kimse kalkıp karşısına alamaz. Hele hele askeri alanda kimse Türkiye’yi karşısına almaya cesaret edemez. Türkiye’yi dışlamak için Euroasya gibi projeyi hayata geçirmeye çalışıyorlar. 7 ülke bir araya gelerek Türkiye’yi dışlamaya çalışıyorlar. Türkiye de bu coğrafyada mavi vatan tezinin savunmasını yapıyor." dedi.

"KKTC'NİN YÜZDE 15'İ AŞILANDI"

Koronavirüs aşılama programı kapsamında KKTC'nin yüzde 15'inin aşılanarak İsrail'den sonra gelen ülkeler arasıdna yer aldığını belirterek, ''Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de şu anda 1’in altında vaka oranı. Türkiye’deki vaka sayısı yüksek olabilir ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki vaka sayısı oldukça kabul edilebilecek bir rakam. Böyle bir durumda bizim biraz daha rahat olup ekonomik önlemler almamız gerekiyor. Bakanlar kurulunda uzun bir görüşmemiz olacak. 1 Nisan itibariyle turizme açmayı planlıyoruz. 17.500 civarındaki öğrenciyi getirmeyi planlıyoruz. Çok dikkatli olmak zorundayız.  Çünkü kontrolsüz açılmak yeni kapanmaları beraberinde getirir. Bizim ekonomimiz yeni kapanmaları kaldıramaz. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin gönderdiği aşıları kullanıyoruz. Yüzde 15’i aşılanmış durumda. Dünyada İsrail’den sonra en iyi durumda olan ülkelerden bir tanesiyiz.'' diye belirtti.

Sivil Düşünce Haber Portalı

sivildusunce.com