İYİ Parti Eğitim Politikaları Başkanı, Ankara Milletvekili Şenol Sunat şu ifadeleri kullandı:

"Milli Eğitim Bakanları ve Milli Eğitim Bakanlığı salgın sürecinde de hata üstüne hata yaptı

19 yıllık AK Parti iktidarında, bugüne kadar aldıkları kararlar ile eğitim kurumlarını ve sitemini yönetemeyen ve eğitim sistemini içinden çıkılmaz hale getiren Milli Eğitim Bakanları ve Millî Eğitim Bakanlığı, salgın sürecinde de hata üstüne hata yapmış, aldıkları günübirlik kararlar ve hiç durmadan yapılan ve birbiriyle çelişen değişiklikler ile öncelikle öğrencilerimizi sonra öğretmen ve velilerimizi mağdur etmiştir. 

Milli Eğitim Bakanı bir yandan sarayın, bir yandan öğrenci ve velilerin isteklerine göre pozisyon almak için cümleleri yuvarlamakta, hiçbir sorunun çözümüne doğru cevap verememektedir. Öğrencilere sosyal medya hesaplarından emojilerle göz kırparak, Milli Şirinlik Bakanına dönüşmüştür. Eğitim sisteminin tüm paydaşlarının sorun yaşadığı bu tutarsız ve kadük yönetimin bir an önce kendine çeki düzen vermesi, sağlıklı ve uygulanabilir kararlar alması gerekmektedir. 

128 öğretmenimi salgın nedeniyle hayatını kaybetmiştir

Daha önceleri defaten ifade ettiğimiz, öğretmenlerin aşılanması ve alınması gereken tedbirler hususunda iktidar gerekli hassasiyeti göstermemiştir. Son kapanma sürecine girmeden önce, yani okullar açık iken öğretmenlerin bir an önce aşılanması gerektiğini her ortamda söylemiştik. Bugün için öğretmenlerin yüzde yirmisi bile aşılanmamıştır. Öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin sağlığı için tavsiyelerimizi her zaman olduğu gibi kulak ardı eden iktidar, onlarca öğretmenimizi riske atmış ve olumsuz sonuçlar doğmasına neden olmuştur. Bugüne kadar her kademeden binlerce öğretmen hastalanmış, 128 öğretmenimiz salgın nedeni ile hayatını kaybetmiştir.  

Sn. Ziya Selçuk twitter hıdrellez paylaşımında "Benim Hıdırellez çizimim:) Herkes aşılanmış, güneşli ve sağlıklı günlere ermişiz, okullarımız açık, çocuklarımız okul bahçelerinde... Rabbimden bunları diliyorum" demiştir.  

Şirin Bakan ya… İşimiz dileklerinin kabulüne kalmıştır… Eğitime önem veren ülkelerin ilk önce ele alacağı konu olan aşılama için, hıdrellez dileğinde bulunan bakanımız… Birde attığı twite Adana’da bir soğan tarlasında babası ile soğan kesen küçük kızımız için de bir tablet, atanamayan binlerce öğretmenimiz için de bir okul çizseydi tam olurdu! 

MEB salgında eğitim sürecini yönetmek yerine, kötüye giden eğitim algısını yönetmeye çalışmıştır

MEB yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1 milyon öğretmene hitap eden bir kurumdur. Bu yönü ile özellikle olağanüstü durumlarda, daha etkin, çözüm odaklı proaktif, öğrenci ve öğretmeni koruyucu-kollayıcı davranmalıdır.  Ancak salgın seyri itibariyle 1,5 yıla yaklaşmasına rağmen, halen mevzuatta bir değişiklik yapılmamış, yüz yüze eğitim mevzuatı ile uzaktan eğitim idare edilmeye çalışılmıştır. MEB salgında eğitim sürecini yönetmek yerine, vatandaşlardaki kötüye giden eğitim algısını yönetmeye çalışmıştır.

Telafisi giderek zorlaşan öğrenim kayıpları gelecek nesillerin beşeri sermayemizin kaybıdır

Türkiye, 2020 yılında iş günü olarak okulları en çok gün kapatan OECD ülkeleri içinde dördüncü sırada yer almıştır. 2021 yılının ilk beş ayında da okulları en uzun süre kapatan ülkeler arasında olmayı sürdürüyor. UNESCO verilerine göre; ülkemiz Irak, İran, Myanmar, Meksika, Madagaskar gibi dünyada okulları tam kapalı ve sayıca az olan bir ülke grubunun içindedir. Avrupa ülkeleri, aşılama uygulamaları sonucunda okullarının birçoğu açık veya kısmen açık duruma gelmiştir. Bu durum öğrenme kayıplarını dünyada en çok yaşanan ülkeler arasında olduğumuza işaret etmektedir.  Telafisi giderek zorlaşan öğrenim kayıpları gelecek nesillerin, beşeri sermayemizin kaybıdır.

Bu konuda yapılan çokça bilimsel araştırmada, sorunun önümüzdeki yıllarda büyük bir sorun teşkil edeceği öngörülmüştür. Bilimsel araştırmalarda öğrenme kayıplarının sınavlara etkisinin en iyi ihtimalle 2 yıl ve çok daha uzun süreceği belirtilmiştir. Bu bilgiler ışığında gerek sosyal ve gerekse bilişsel açıdan bakıldığında okuldan uzak kalınan süre öğrencilerimizin aleyhine işlemektedir.

En son alınan kararla yüz yüze eğitimin 1 Haziran sonrasında karara bağlanacağı açıklanmıştır! Bu kararı hangi eğitimciler vermiştir? Teşkilatlarımızdan aldığımız bilgiler ve yapılan araştırma sonuçlarına göre, istatistiksel olarak öğrencilerin %50 si eğitimden kopmuş durumdadır. Uzaktan eğitim yetersizdir. Canlı derslere öğrencilerin büyük çoğunluğu katılmamaktadır. Övünülen EBA’ya giren öğrenci sayısı yüzde 20 bile değildir. EBA destek noktaları işlevselliği tartışılır, yeterli sayı ve nitelikte değildir. 

İl/ilçe ziyaretlerinde vatandaşlar Genel Başkanımız ve bizlerden tablet talep etmektedirler. Henüz internet altyapısı olmayan, internete erişecek cihazı bulunmayan, bulunsa bile yeterli verimi alamayan milyonlarca öğrenci vardır. 

Bu dönemde öğretimi sürekli kılmak, öğrenme kayıplarını en aza indirgemek ve öğrencilerin iyi oluşlarını sağlamak her zamankinden daha fazla önemlidir. Olağanüstü sayılabilecek böyle bir dönemin öğrencilere yönelik olumsuz etkilerini olabildiğince azaltmak, MEB’in en önemli amacı olmalıdır. 

Bugüne kadar yaptığınız hatalardan der çıkarın!

İYİ Parti olarak diyoruz ki; Bugüne kadar yaptığınız hatalardan ders çıkarın! Yüz yüze eğitimin imkanlarını ortaya koyacak alt yapıyı hazırlayın. Hijyen, maske derslik sayısı, her okulda sağlık çalışanı ve öğrencilerin ulaşım planlamasını, eğitim kademelerinde idareci, öğretmen, öğrenci ve personele düzenli test yapılmasını, HES kodu uygulamasını dikkatli bir şekilde uygulayın! Bu uygulama ile velilere yüklenen okula devam ve sınav tercihi yükü, gönül rahatlığı ile okula göndermeye dönüşür. Bir an önce yüz yüze eğitim verilen Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri öğretmenlerini   aşılayın! Tüm Öğretmen ve Öğretim elamanlarına aşıda öncelik verin! Aşılamayı hızlandırın! Eğer kısmen veya devamlı uzaktan eğitime devam edilecekse, dijital eşitsizlikleri bir an önce azaltan çalışmaları yapın! Dilek ve temenniler yerine, eğitimi önceleyen projeler üretin! Liselere giriş ve üniversite giriş sınavlarını erteleyin! Fırsat eşitliği için yaz döneminde tamamlama ve destek kurslarıyla öğrenme kayıplarını giderecek telafi programı yapın. Telafi eğitimi olmadan sınavları yapmayın! Usta öğreticiler, ücretli öğretmenler bu dönemde alamadıkları ücretleri yüzünden açlık ve sefalet yaşıyor! Mevzuatı bu mücbir sebeplere göre yeniden düzenleyin! Öğretmenlerin ücretine göz dikmeyin! Yapamıyorsanız görevinizden affınızı isteyin!"

Hibya Haber Ajansı