Ah yine unuttum!” dediğinizde hemen ardından ‘Alzheimer mı oluyorum?’ sorusu aklınıza geliyorsa, hemen ‘evet’ yanıtını vermeyin. Alzheimer hastalığı unutkanlıkla ilişkili olsa da, pek çok farklı belirti var… Giderek her şeyi unutma, hastadan çok sevdiklerini hüzünlendiriyor elbette! Bir annenin çocuğunu tanımaması, hatıralarının asla aklına gelmemesi, bizi biz yapan geçmişin silinmesi duygusal olarak yıkıcı bir durum. Yalnızca Türkiye’de 600 bin hasta olduğunu bilmek, üstelik hastaların aileleri de düşünüldüğünde, karşımıza bu hastalıktan etkilenen milyonları geçen sayılar çıkıyor. Üstelik tam tedavisi olmadığı için umutlar giderek azalıyor. Ama bilim, bu durumu hastaların lehine çevirmek için büyük bir çaba sarf ediyor ve umut veren yeni gelişmeler oluyor! Alzheimer hastalarının beyninde asetilkolin adı verilen ve sinir hücreleri arasında iletişimi sağlayan bir kimyasal maddenin azaldığına dikkat çeken Acıbadem Taksim Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Seçkin, “Hastalığın özellikle erken döneminde beyindeki asetilkolin düzeyini artırmaya yardımcı olan ilaçların kullanımı ile semptomatik bir iyileşme sağlanabiliyor. Hatta semptomatik iyileşmenin ötesinde, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmayı vadeden yeni bir ilaç kısa bir süre önce ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nden (FDA) onay aldı. Bu ve benzeri ilaçlar belirli aşamalardan sonra kullanıma girebilecek” diyor. 

Bu belirtilere dikkat!

Alzheimer hastalığı günümüzde sık rastlanan ve bu nedenle toplum tarafından bilinen bir hastalık. Dünyada giderek daha fazla yaşlı birey olması, bu hastalığın görülme oranını da artıyor. Sinsice ilerleyen hastalıkta, unutkanlık en önemli belirtilerinden biri ama bu unutkanlığın, günlük hayatı olumsuz etkileyecek şekilde olması gerekiyor. Ayrıca planlama ve hesaplamada zorlanma, zamanı ve mekanı karıştırma, görüntüleri algılamada güçlük çekme, konuşma ve anlamada zayıflığı da beraberinde getiriyor. 

Bilişsel bozuklukla kendini belli ediyor

Türkiye Alzheimer Derneği verileri, ülkemizde 600 binin üzerinde Alzheimer hastası olduğunu gösteriyor. 60 yaşın üzerinde her beş kişiden birinde hastalığın öncüsü olarak kabul edilen hafif bilişsel bozukluk belirtilerinin görüldüğüne de dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Seçkin, “Gerekli önlemler alınmazsa beş yıllık takipte bu hafif bilişsel bozukluk Alzheimer hastalığına dönüşebiliyor” diye uyarıyor.

65 yaş üstüne yıllık bilişsel muayene

Alzheimer hastalığının biyolojik bulgularının tanıdan neredeyse 20 yıl önce ortaya çıkmaya başladığına dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Seçkin, “Amerikan Nöroloji Akademisi, 65 yaş üstü bireylerin yıllık kognitif muayenelerinin yapılmasını öneriyor. Bu muayeneler ile hastalardaki bellek, dikkat, yürütücü işlevler, dil ve görsel-mekansal işlevler gibi bilişsel yetilerindeki bozulmanın klinik ölçümleri yapılabiliyor” diye anlatıyor. Beyin fonksiyonları için hayati öneme sahip bazı vitamin, hormon ile mineral düzeylerini ölçen testlerin de düzenli yaptırılması ve incelenmesi Alzheimer hastalığının ilerleyişinin yavaşlatılması için gerekli. 

Beyinde o proteinler saptanırsa… 

Alzheimer hastalığının kesin tanısı nasıl konuyor? Alzheimer’da beyindeki asetilkolin adı verilen ve sinir hücreleri arasında iletişimi sağlayan bir kimyasal maddenin azaldığı biliniyor. Hastalığa neden olan anormal yapıdaki amiloid ve tau proteinleri, biyokimyasal ve görüntüleme yöntemleri ile saptanabiliyor. Hastaların belinden sıvı alınarak yapılan beyin-omurilik-sıvısı incelemesi ile anormal yapıdaki bu proteinler görülebiliyor. Ama belinden sıvı örneği almanın yanı sıra, yeni nesil bir görüntüleme yöntemi olan pozitron emisyon tomografisi (PET) ile de beyinde biriken amiloid görüntülenip saptanabiliyor.

Yeni ilaçlar üzerinde çalışılıyor

İlerleyici bir hasara yol açtığı için Alzheimer hastalığının tedavisi büyük önem taşısa da halen tam tedavi sağlayacak bir ilaç bulunmuyor. “Elimizdeki ilaçlar hastalığın seyrini değiştirmekten çok mevcut belirtilerin düzeltilmesine yardımcı oluyor” diyen Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Seçkin, hali hazırda devam eden bazı klinik araştırmalarda Alzheimer hastalığının oluşumunu önlemeyi ve ilerlemesini yavaşlatmayı amaçlayan yeni nesil ilaçlar üzerinde çalışıldığını belirtiyor. Kısa bir süre önce ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nden (FDA) onay alan bir ilacın yaygın kullanıma girmesi bekleniyor. Ancak ilaçlar, kesin tanı konmuş Alzheimer hastalarında kullanılacak. 

Erken tanının yanı sıra…

Erken tanı, yeni nesil ilaçların doğru hastada kullanılmasının yanı sıra uyku bozukluğu, yanlış beslenme, hareketsiz yaşam, depresyon, kaygı bozukluğu gibi sinirsel hasar sürecini hızlandıran nedenlerin düzeltilmesinde de önem taşıyor. Alzheimer hastalığı tedavisinde egzersiz terapilerinin de önemli bir yeri olduğuna işaret eden Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Seçkin, “Yapılan çalışmalar fiziksel egzersizin beyinde tamir sürecini hızlandıran nörotrofik faktörlerin artışına neden olduğunu, beynin yaşlanma hızını azalttığını ve Alzheimer hastalığında da patolojik süreci yavaşlattığını gösteriyor” diye bilgi veriyor. 

Alzheimer hastalığında beyinde asetilkolin adı verilen ve sinir hücreleri arasında iletişimi sağlayan bir kimyasal maddenin azaldığını belirten Dr. Öğretim üyesi Mustafa Seçkin, “Hastalığın özellikle erken döneminde beyindeki asetilkolin düzeyini artırmaya yardımcı olan ilaçların kullanımı ile semptomatik bir iyileşme sağlanabiliyor. Ayrıca gerektiğinde melatonin kullanımı ile uyku kalitesinin yükseltilmesi beyinden anormal yapıdaki amiloidin doğal yollarla temizlenip uzaklaştırılmasına yardımcı oluyor” diyor.

İşinizi bitirmekte zorluk çekiyorsanız, dikkat!

Alzheimer hastalığı kişiye özel belirtiler gösteriyor. Bu nedenle bellek seviyesinde düşüş hisseden kişilerin doktora başvurmalarını öneren Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Seçkin, şunları söylüyor: “Evden çıkarken anahtarı ya da telefonu unutmak, herkesin başına gelebilir. Ancak bunlar sıklaşmaya başladıysa, eskiden daha hızlı tamamladığımız bir işi bitirmemiz uzuyorsa, faturaları takip etmekte güçlük çekiyorsak, bu belirtiler ihmal edilmemeli. Ayrıca yaşlılıkla birlikte artan depresyon, kaygı bozukluğu gibi duygudurum bozuklukları, dürtü bozukluğu, delüzyonel düşünce, görsel-işitsel varsanılar, davranış ve kişilik değişiklikleri gibi psikiyatrik belirtilerin de önemli bir bölümünün altında Alzheimer hastalığı ve benzeri nörodejeneratif süreçlerin yattığı unutulmamalı.”


Hibya Haber Ajansı