Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, ataması yapılmayan öğretmenlerle bir araya geldi.

Düzenledikleri kapalı toplantıda Mersin’de yaşamına son veren öğretmen İ.K. için öğretmenlere başsağlığı ve sabır dileyen Gökçen, atama süreciyle ilgili yaşananları dinlemek istediğini söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, toplantının ardından yaptığı yazılı açıklamasında şunları ifade etti:

"Sayıştay’a göre 138 bin öğretmen açığı olmasına ve Türk Eğitim-Sen’e göre 85 bin ücretli öğretmen bulunmasına rağmen atama bekleyen yüz binlerce öğretmen var. Ancak yaşananlar yalnızca birer sayıdan ibaret değil. Her geçen gün yeni bir atama haberi beklerken bir meslektaşlarının ölüm haberiyle sarsılan genç öğretmenlerin durumuna daha çok dikkat çekmek istiyoruz. Bu nedenle öğretmenlerin anlattıklarını paylaşacağım.

“Atanmayan öğretmenlerin çoğu antidepresan kullanıyor”

Öğretmenler, Eylül ayında duyurulan 15 bin karma atamanın süreç uzatıldıkça tekrar tekrar duyurulduğunu ve bu şekilde bir algı yönetildiğini söylüyorlar. Yani aslında iki senenin sınavını kapsayacak şekilde toplam 15 bin atama yapıldığını, fakat topluma bu atama sanki 80 bin, 90 bin öğretmen atamasıymış gibi lanse edildiğini anlatıyorlar. Öğretmenler, her haber sonrası müjde almış gibi onları arayan akrabalarına, ailelerine, arkadaşlarına durumu tekrar tekrar açıklamak zorunda kalmanın psikolojilerini çok zorladığını söylüyorlar.

Öğretmenler, her yılın Şubat ayında kontenjan duyurusu yapılmasına rağmen bu yıl hem duyuru yapılmadığını, hem de atama yapılmayacağına dair bir bilgi de verilmediğini ifade ettiler. Geçtiğimiz günlerde Hamza Dağ atama olmayacağını söylerken, Bakan Özer “mutlaka atama yapılacaktır” cümlesini kurmuştu. Kontenjanların her yıl değişmesi, sınav sonucunda kazanılan puanların karma sistemle değişkenlik ve yıldan yıla tutarsızlık göstermesi ve atama konusunda çelişkili açıklamalar öğretmenleri isyan eder noktaya getirdi.

“Bizi bu belirsizlik öldürüyor”

Bir öğretmenimiz dedi ki, “Biz artık öğretmen arkadaşlarımızın ölüm haberini almaktan çok kötü etkileniyoruz. Şu an bile ağlamaklıyım. Bütün gün bunu düşündüm. Bunca yıl boşuna mı emek veriyoruz? Her sene sınava çalışıyoruz, aylarca eve kapanıyoruz, kitap ve dersane masrafını karşılamaya çalışıyoruz, başarılı da oluyoruz ama sonunda geçen bütün senelerde verilen kontenjanlar bile verilmiyor. Atanmayan öğretmenlerin çoğu bugün antidepresan kullanıyor. Bizi bu belirsizlik öldürüyor.”

“Markette çalıştığımızda bize ‘Buraya mı düştün’ diye soruyorlar”

Ücretli öğretmenlerin yarısının eğitim fakültesi mezunu olmadığını belirtilen öğretmenler, uzmanlıklarının cezasını çektiğini düşünüyorlar. Artık maddi imkanı olan ailelerin çocuklarını devlet okullarına vermediklerini, böylece devlet okullarında çoğunlukla yoksul çocukların ücretli öğretmenlik sistemiyle pedagoji bilmeyen kişilere emanet edildiğini ifade ettiler. Kendilerinin de zorunlu kaldıkça başka işler yaptıklarını, konfeksiyonda bile çalıştıklarını söyleyen öğretmenler, markette çalıştıklarında ise “buraya mı düştün” sorularıyla karşılaştıklarını belirttiler.

Bu yüzden iktidara bir kez daha çağrı yapıyoruz: Öğretmenlerin bir yıl daha sabrı kalmadı. Okullardaki öğretmen açıklarını biliyorsunuz, devletin kurumları bile bu açığın en az 138 bin olduğunu söylüyor. Atama bekleyen öğretmenler bu Şubat ayı içinde 50 bin mülakatsız atama istiyor. Biz bu ülkenin çocuklarının bundan da fazlasını hak ettiğini biliyoruz. Bütün öğretmen eksikleri derhal kapatılmalıdır. İhtiyaç duyulan bütün atamalar yapılmalıdır. Torpil sistemine acilen son verilmelidir. Bu yanlışa ve belirsizliğe derhal son verin, atamaları yapın."
Hibya Haber Ajansı