Fransa ve Afrika arasındaki ilişkinin yenilenmesi teorisiyle çelişen ancak imkansız görünmeyen bu ilişki "normalleşmenin son aşamasını’’ olarak değerlendirildi.
Fransa'nın 1994 yılında Ruanda Tutsi soykırımına yol açan savaşta"bir rol, bir tarih ve siyasi sorumluluk" olduğunu kabul etti ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçmişte yapılanlar için özür diledi.
Bu ziyaretten kırk sekiz saat önce, Mali'de, 2020'de darbe kurulan hükümet askerler tarafından 2. darbe yapılarak devrildi.
Macron’un ziyarette bulunduğu Afrika ülkelerinde, ziyaret öncesi darbeler ile hükümetler değişti.
Emmanuel Macron, Kigali'deyken, Fransa ve Afrika arasındaki yenilenme çalışmalarına Bamako'da devam etti ve bu da uçucu sürekliliğin bir hatırlatıcısı oldu. İlk darbe sırasında seçilen Bamako Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keïta devrildi.
Tüm bunlar, Fransızca konuşulan Afrika'da, Emmanuel Macron'un etkilemeyi umduğu Fransa'ya karşı işaret edilen görüşlerin arka planında yer alıyor. Fransa Cumhurbaşkanı, Burkina Faso'daki Ouagadougou Üniversitesi'nde öğrencilere yaptığı konuşmadan bu yana, 1994 soykırımını uygulayacak rejimin yanında, en çetin meselelerden bazılarında, Cezayir savaşının veya Ruanda'daki tavizlerin bu incelemesi, "anma siyaseti" de dahil olmak üzere Emmanuel Macron, Afrika halkının kalplerini ve zihinlerini yeniden ele geçirmek istiyor.