Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

Geçen sene İslamabad'da yaptığımız ziyaret vesilesiyle yeni boyutlar kazanan iki ülke işbirliği İnşallah her alanda güçlenmeye devam edecektir.

Pakistanlı kardeşlerimizle özellikle savunma sanayi alanında çok ciddi bir potansiyelimizin olduğunu biliyoruz.

Türkiye gibi Pakistan da oldukça zorlu bir coğrafyada terör örgütleri başta olmak üzere birçok tehditle mücadele ediyor. Bu tehditlerin bertaraf edilmesinde iki kardeş ülkenin birbirine sunabileceği çok ciddi katkılar olduğuna inanıyorum.

Zira son yıllarda yaşadığımız hadiseler bize şu gerçeği tekrar göstermiştir. Savunma alanında güçlü bağımsız ve teknolojik bakımdan yeterli olmayan milletlerin geleceklerine güvenle bakabilmeleri mümkün değildir.

Bu durum bizim gibi aynı anda farklı cephelerde ve mücadele yürüten ülkeler için daha çok geçerlidir.

Türkiye milli güvenliğini garanti etmek hem de dostlarının haklarını savunabilmek için savunma gücünün caydırıcılığını en üst düzeyde tutmak mecburiyetindedir.

Biz yakın tarihimizde silah mühimmat ve askeri teçhizat açısından dışa bağımlılığın acısını da çok çekmiş bir ülkeyiz Kıbrıs Barış Harekatımız dolayısıyla uğradığımız ambargoları daha dün gibi hatırlıyoruz.

Ödediğimiz uçakları teslim almayı bırakın periyodik bakım için gönderdiğimiz uçaklarımızı dahi bu dönemde geri alamadık.

Suriye'deki ve Irak'taki meşru terörle mücadele harekatlarımızdan Doğu Akdeniz ve Ege deki çıkarlarımızı savunma mücadelemize kadar milli güvenliğimizi korumak amacıyla attığımız her adımda baskı ile karşılaştık.

Askeri ekonomik ve diplomatik bakımdan güçlü olmak bizim için gerçekten öte bir zorunluluk. Bu anlayışlar 2002 yılından itibaren savunma sanayinde millilik ve yerliliğin azami seviyeye çıkartılması için her türlü imkanı seferber ettik.

Savunma Sanayinde 2002'de sadece 62 proje vardı bugün bu sayı 700 yaklaştı.

Kendi savaş gemisini tasarlayan inşa eden camisi'nin gerçekleştirebilen 10 ülke içinde yer alıyoruz.

İnsansız hava aracı silahlı insansız hava aracı üretiminde ise artık dünyanın ilk 4 ülkesi arasındayız.

Örneğin kamera alacağız, güya NATO'da beraberiz kamera istiyoruz kamerada alırken bize diyor ki niye Ermenistan'la savaşıyorsunuz, Ermenistan benim dostuna soydaşlarımıza saldırıyor. Biz de bundan dolayı burada elimizden gelen desteği vermek durumundayız bunu yapıyoruz. Seninle biz Nato da beraber değil miyiz müttefik değil miyiz?

Silahsız, insansız hava araçlarımız tüm dünyada gıptayla takip ediliyor.

En son 44 günlük Karabağ zaferinde olduğu gibi Türk Siha'ları elde ettikleri başarılarla harp yöntemlerini de değiştiriyor.

Küresel tedarikçilerin önümüze çıkardığı zorlukları ve uyguladığı gizli açık ambargoları kendi gücüyle aşabilen bir ülke konumundayız.

Şimdi bunu bir adım daha öteye taşımamız gerekiyor. Kurumlarımızın verimliliğini artırma noktasında yaşanan eksiklikleri süratte gidermeliyiz.

Bizde kendimiz üretir duruma geldik geliyoruz. Bugüne kadar yapılan çalışmaların başarısını kurumlarımız arasındaki işbirliğini geliştirmemize borçluyuz.

Herhangi bir alanda muadil ürünler arasında kendi milli kuruluşlarımızı tercih etmek önceliğimizdir.

Yüzde 70 milliliğe sahip fırkateynlerimiz İstanbul gemimizde bunu yüze 75'in üzerine çıkarmamız ayrıca memnuniyet vericidir. Milli imkanlarla tasarlanan fırkateynimiz gelişmiş hava savunma ve su üstü harbi denizaltı savunma harbi ve karakol faaliyetlerini icra edecektir.

Milli imkanlarla tasarlanan fırkateynimizi suyla buluşturuyoruz.

Milli silahlar ile donatıyor bu silahları da envantere alıyoruz.

Anadolu gemimizden sonra yerli ve milli uçak gemimiz bizi bu alanda en üst lige çıkaracak.


Hibya Haber Ajansı