Piyasa Yorumu: Bu sabah BIST100’de yukarı yönlü bir açılış bekliyoruz. Dün, hisse senetlerindeki satış devam ederken TL’de de hafif değer kaybı olduğu gözlemlendi. Bugün, endekste bir tepki hareketinin görülebileceğini tahmin ediyoruz. Bu sabah pozitif açılış ve sonrasında 1480 – 1520 arasında işlem aktivitesi bekliyoruz.

Piyasalarda Bugün

Global cephede bono-tahvil piyasalarındaki yükseliş yönlü hareketlilik tüm hızıyla devam ediyor. ABD’den Avrupa ve Asya kıtalarına dek geniş çapta gözlenen eğilim yatırımcıların ‘riskli varlık sınıfları’ olarak değerlendirilen gelişmekte olan ülkelerdeki pozisyonlarının bir kısmını azaltma düşüncesini destekliyor. Buradaki son dönem yaklaşımı, özellikle de son 10 günlük zaman diliminde, primli pozisyonların tamamen çıkış eğiliminin aksine kısmen konsolide edilmesi isteği. Nitekim rakamlar da bu düşüncemizi destekliyor.

Daha önce de sizlerle Sabah Stratejisi raporlarımızda birçok kez tartışmıştık; ilk kez Amerikan 10y tahvil faizinde %1.20 civarında görülen zorlanma eğilimi daha sonra %1.30 bölgesinde genele yayılır şekildeki stres artışı ile yakından hissedilmişti. Son günlerde aynı kafa karışıklığının %1.40’lı seviyeler etrafında karşımıza çıktığını görüyoruz. Ana problem tahvil faizlerindeki yükseliş değil. Zira global büyüme hikayesinin satın alındığı ortamda bu tarz bir eğilim problem unsuru olarak belirmemeli. Stres unsuru olan taraf ise artışların yüklü şekilde ve zamanlama açısından da ciddi anlamda erken olması.

ABD tahvil piyasasındaki yükseliş eğilimi gün içerisindeki oynaklık artışı destekli yaklaşımı ile diğer varlık grupları özelinde de stresin artmasına zemin hazırlıyor. Oynaklık ölçümüne imkan tanıyan MOVE endeksi >60.00 seviyesi ile Kasım 2020’de gerçekleştirilen ABD seçimlerinden bu yana en yüksek seviyesinde bulunuyor. Yani, fiyatlamanın yaklaşımı açısından problem olduğu farklı gelişmeler ile teyit edilebiliyor. Hal böyle olunca da oynaklığın riskli varlık gruplarındaki pozisyonların bir kısmı için konsolide edilmesi düşüncesini bir adım öne çıkardığı problemli dönemler de karşımıza çıkmış oluyor.

Buradan hareketle son dönem Türk varlıklarında yaşanan bozulmayı anlamak biraz daha kolay bir hal alıyor. BİST 100 endeksi 2021 yılındaki performanslarının önemli bir kısmını silerek %0.43 yükselişe dek çekerken, Türk lirası ise Amerikan doları karşısındaki duruşunu son 1 haftadaki %2.6’lık değer kaybına rağmen hali hazırda %3.85 yükselişle EMFX grubunun üst sırasında yer alıyor. ‘Konsolide etmek’ şeklinde tanımladığımız kavram da bu oluyor. Diğer yandan ise hikayenin son 10 günlük kısmına ayrı bir parantez açmak gerektiğine inanıyoruz. Tahvil faizlerindeki yükselişin hız kazandığı, reel faizlerin de bu eğilime aynı şekilde katkı sağladığı ortamda MSCI GOÜ endeksinin performansı %-4.3 olurken, aynı periyot MSCI TR (USD) endeksi cephesinde %-8 olarak karşımıza çıkmakta. Türk lirası ise %-2.8 ile takip edilmekte. Yani, son 10 gün içerisinde Türk hisse senetleri eğilim açısından emsalleri nasıl bir yaklaşım sergilediyse benzer hareket ederken, yüksek betası nedeniyle geçmişte olduğu üzere bir kez daha sert fiyatlama gösteriyor. Son olarak şu detayı atlamamak gerektiğine inanıyoruz: 15 Şubat gün sonu kapanışı dikkate alındığında, MSCI TR endeksinin 2021 performansı (USD) %6.3 artı seyrediyordu.

Net/net Türk lirası ve cinsinden değerlenen varlık gruplarında bir miktar stres artışı olduğu gerçeğini göz ardı etmiyoruz. Görünen o ki hisse senetlerinde satış aynı zamanda liranın da değer kaybı ile desteklenmiş. Bu da kısmen çıkış olabileceği düşüncesini bir adım öne çıkarıyor. Ancak, eğilim bize has değil.

Piyasalar

Global çapta gözlenen tahvil faizi yükselişine karşı piyasa işlemcilerinin gösterdikleri kafa karışıklığı eğiliminde herhangi bir değişiklik henüz gözlenmiş değil. Fed Başkanı Powell ve arkadaşları resmi olarak tercih ettikleri kurum iletişimi çerçevesinde farklı bir söylemi henüz ön plana çıkarmazken, iki günlük Kongre sunum maratonunun ardından Amerikan dolarının genel olarak zayıf seyrettiği, tahviller cephesindeki dalgalı seyrin ise korunduğu bir ortam bizleri karşılıyor. ‘Reflasyon teması’ eşliğindeki yaklaşım ise farklı varlık grupları nezdindeki etkisini muhafaza ediyor. 24 Şubat gün sonu kapanışı itibarıyla ABD’de KBW bankacılık endeksi son 14 yılın en yüksek düzeyine ulaşırken, alt gruplar özelinde de yükselişin genele yayıldığı bir resim söz konusu oldu. Getiri eğrilerindeki dikleşme ve satın alınan ekonomik büyüme hikayesi beklendiği şekilde bankacılık sektörü hisse senetlerini desteklerken, Avrupa kıtasında ise hikayenin turizm ve inşaat sektörleri önderliğinde ivme artışına işaret ettiği bir başka resim karşımıza çıktı. Amerikan 10y tahvil faizinde %1.43 yükseğinin test edildiği dakikalarda FX piyasalarındaki stres artarken, USDTRY paritesi de 55 hafta ortalaması olan 7.17 seviyesinin üzerine oldukça kısa bir zaman içerisinde gelmiş oldu. Fitch’ten gelen görünüm değişikliği ve TCMB zorunlu karşılık kararının takip edildiği ortamda lira cinsinden varlıkların negatif ayrıştığı kanaatinde hala daha değiliz. Fiyatlamalar GOÜ paralelinde. Aksine, ZK değişikliğinin sıkı para politikası duruşunun destekleyicisi olduğuna inanıyor, faiz tartışmalarından ayrışıyoruz. Ülke risk priminin 280-290bp aralığında yatay seyretmesi dalgalanmanın fiyatlamalar özelinde sınırlı kaldığı fikrini benimsememize imkan tanıyor. Hatırlatalım; 24 Şubat gün sonunda MSCI Asya endeksi %-1.9, MSCI GOÜ endeksi ise %-1.4 ile takip edildi. Öte yandan ana gündem maddesi olan ABD teşvik paketi cephesinde ise 150’den fazla şirketin üst düzey yöneticisi Kongre liderlerine yazdıkları mektupla bir an önce adım atılması çağrısında bulundular. Temsilciler Meclisi’nde yapılan revizyon ile paketin son büyüklüğü $1.889 trilyon oldu. Türk lirası Amerikan doları karşısında günü %-0.80 ile tamamlarken, BİST 100 endeksi kapanışı %-2.30 oldu ve 1483 puan seviyesini işaret etti. 10y vadeli tahvilde faizin son düzeyi +11bp ile %13.17 olurken, ülke risk primi 292bp ile yatay seyretti. EMEA bölgesi endekslerinde gün sonu kapanışları genele yayılır şekilde değer kazançlarına işaret ederken, Rusya varlıkları olumsuz tarafta ayrıştı. Euro Stoxx 50 %0.46, FTSE 100 %0.50, DAX %0.80 ve RTS (USD) ise %-0.65 düzeyinde performans sergiledi. Amerika kıtası işlemlerinde iyimserliğin boyutu Avrupa seansına göre genişledi. Majör ABD endekslerinde bu kez teknoloji grubunun da eşlik ettiği primlenmeler gözlenirken, Dow Jones endeksi %1.35 ile ön plana çıktı. Kıtada yer alan gelişmekte olan ülke varlıkları da değer kazancı sergilerken; Bovespa %0.38, Merval ise %3.66 ile takip edildi. Spot Asya ve vadeli ABD endekslerinde 25 Şubat işlemleri pozitif eğilime işaret ediyor. TSİ 08.25/ NKY 225 %1.57, Hang Seng %2.03, CSI 300 %1.41 ve KOSPI %3.08 düzeyinde performans sergiliyor. USDCNH paritesi offshoreda 6.4470 ile sınırlı yuan değerlenmesi şeklinde karşımıza çıkmakta. 

Fiyatlamalar

BİST 100 endeksi işlemlerinde ağırlıklı dış piyasalara paralel görüntünün korunmasını bekliyoruz. Ülke risk primindeki seyri yakından izliyoruz. 280-290bp aralığındaki seyrin devam etmesi iyimserliği korumamıza imkan tanıyor. 1470-1450 puan seviyeleri destek, 1500-1520 ise direnç olarak izlenebilir. USDTRY paritesi işlemlerinde azalan ülke risk primi ve atılan normalleşme adımlarının etkili olmasının ardından ek negatif yeni bir başlık doğmadıkça Türk lirası lehine pozisyonlanmanın devam etmesini ve global fonlama koşullarındaki seyrin belirleyici olacağını düşünüyoruz. Teknik açıdan 7.12-7.09 seviyeleri destek, 7.24 ise direnç olarak izlenebilir. EURUSD paritesi fiyatlamalarında temel belirleyici global Amerikan doları yaklaşımı olmaya devam ediyor. ECB ve faiz indirimine dair spekülatif haber akışının kalıcı euro zayıflaması için yeterli olmadığını düşünüyoruz. Orta vadeli EUR yükselişi açısından 1.1880 bölgesi üzeri eğilimin sürdürülebilirliği önemli. Söz konusu seviye gerisine gelinmedikçe EUR lehine ortamın orta-uzun vadede korunacağı kanaatindeyiz. Kısa vadede ise stresin bir miktar daha sürmesini bekliyoruz. 1.2080-1.2050 destek, 1.2180-1.2350 direnç seviyeleri olarak izlenebilir.

Kaynak Deniz Yatırım/Orkun Gödek
Hibya Haber Ajansı