İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, düzenlediği basın toplantısında şu sözleri kullandı:

"Basın Toplantımıza ortada bırakılmaması icap eden bir sorunun cevabını vererek başlamak istiyorum. Hepiniz hatırlarsınız, yıllar önce Fetö terör örgütüne bağlı bir yayınevi  “Selanik’ten Ne Çıkar?” isimli bir kitap yayınlamıştı. Diyanetten maaş alan bir müftü de, bu hain örgütün o gün sorduğu soruları bugün güncelleyerek, ölçüsüz ve ahlaksız açıklamalarda bulundu. Anlaşılan o dur ki, bu cani örgütle paslaşmalar hala devam etmektedir. Kendisini şiddetle kınıyor ve bu sözde müftünün açığa alınması ile birlikte hakkında soruşturma başlatılmasını yerinde bulduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Selanik’ten ne çıktığını merak edenlere de buradan sesleniyorum:

Selanik’ten, vatan kurtaranlar çıkar…

Selanik’ten, devlet kuranlar çıkar…

Selanik’ten milleti yaşatanlar çıkar…

Kısaca Selanik’ten Mustafa Kemal ve onun evlatları çıkar…

Bilindiği gibi Türkiye’yi karış karış dolaşmaya devam ediyoruz. Bir buçuk yılı aşkın bir süredir milletimizin ayağına gidiyor ve sorunları yerinde tespit ederek, bu sorunları meclis kürsüsünde dile getirmek suretiyle iktidarı harekete geçmeye zorluyoruz. Vatandaşlarımızın, esnafımızın, çiftçimizin, gençlerimizin, ticaret erbaplarının dertleriyle hemdert oluyoruz. Bilmenizi isteriz ki Sıkıntı içindeki milletimizin gözü de, kulağı da devletindedir. Ama devletin aklı maalesef, eli milletin cebinden çıkmayan müteahhitlerde…

İki köprü için müteahhitlere ödenen miktar, esnafa müjde diye verilen paranın 3 katından fazladır

Sayın Erdoğan, geçtiğimiz hafta esnafa ve çiftçiye sözde müjde paketi açıklamıştır. Sayın Erdoğan’ın müjde diye açıkladığı paketi inceledik. Bu pakette 1 milyon 384 bin esnafa 4 milyar 622 milyon verilirken, 2021 yılında Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprülerinden geçmeyen arabalar için müteahhitlere ödenen miktar 14 milyar 588 milyon liradır.  Yani sadece iki köprü için müteahhitlere ödenen miktar, esnafa müjde diye verilen paranın üç katından fazladır.

Şehir hastaneleri için müteahhitlere verilen para da vatandaşlarımıza müjde diye verilen paranın yaklaşık eki katıdır

Ayrıca yine 2021 yılında 12 Şehir Şehir Hastanesine gelmeyen garanti hasta sayılarını tamamlayabilmek için devletin kasasından müteahhitlere ödenen tutar 16 Milyar 348 Milyon TL iken, 2 milyon yoksul vatandaşımız için ayrılan bütçe 2 Milyar 100 Milyon TL’de kalmıştır.

Yani Şehir Hastaneleri için müteahhitlere verilen para da yoksul vatandaşlarımıza müjde diye verilen paranın yaklaşık sekiz katıdır.

Açıklanan pakette çiftçilerimizin borçlarının ertelendiğini duyuran Sayın Erdoğan, beş müteahhitten yalnızca birinin pandemi döneminde 9 milyar 200 milyonluk vergi borcunun silindiğini unutmuş gibi görünerek bir de milletten helallik istemektedir. Bu millet borcunu da alacağını da unutmaz sayın Erdoğan… Asıl helalleşme sandıkta olacak ve siz gideceksiniz.

İYİ Parti'nin milletin sesi olmaından korkuyorlar

Malumunuz olduğu gibi Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in yaptığı yurt gezilerinde çeşitli provokasyonlarla karşılaşıyoruz. Anket sonuçları iktidar mensuplarını rahatsız etmiş olacak ki, bizim milletle buluşmamızdan müzdarip oluyorlar. Aslında susturmak istedikleri biz değil milletin ta kendisidir. İYİ Parti’nin milletin sesi olmasından korkuyorlar. Asıl korkması gerekenler biz değil suçlulardır.  Zira bilirsiniz ki suçlular her zaman korkak olurlar. Bizden hiç kimse kısır kavgaların tarafı olmamızı beklemesin. Kavga biçimimiz çatışmak değil gerçekleri söylemektir.

Bizim kavgamız yoksullukladır.

Bizim kavgamız, yolsuzlukladır.

Bizim kavgamız, hırsızlıkladır.

Bizim kavgamız adaletsizlikledir.

Bizim kavgamız, zulümledir.

Bizim kavgamız kul hakkı yiyenlerledir.

Sataşmalara, saldırılara, yol kesmelere, hedef saptırmalara karşı efsunluyuz. Herkes sussa da Sayın Meral Akşener ve İYİ Parti asla susmayacak ve milletin tercümanı olmaya devam edecektir.

Tuz kokmuştur

Sayın Basın Mensupları;

Son günlerde kamuoyunu meşgul eden iddialar üzerinde durmadan geçemeyeceğim. İddialar muteber midir bilmem ama vahim olduğu muhakkaktır. Konu ile ilgili muhataplar karşılıklı açıklamalar yapıyorlar lakin henüz savcılardan bir ses yoktur. Sanki öküz ölmüş ve ortaklık bozulmuş gibi bir izlenim ediniyoruz.

Öncelikle bilinmesini isterim ki, bu konuda TBMM’nin eli kolu neredeyse bağlı durumdadır. Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemine geçişle birlikte meclisin Gensoru yetkisi elinden alınmıştır. Soruşturma önergesi için salt çoğunluk gerekmektedir. Araştırma Önergeleri de iktidar kanadının oyları ile reddedilmektedir. Cumhurbaşkanı vaziyet almadığı müddetçe sığınılacak tek yer yargıdır, onun da bağımsızlığı tartışmalıdır. Yani tuz kokmuştur…

Bu iktidarı en büyük yanlışı, hakikati aramak yerine kendisini hakikatin yerine koymasıdır

Doğru lafı yanlış adam söyledi diye doğruyu, yanlış lafı doğru adam söyledi diye adamı eğip bükmemek lazımdır. Adaletin görevi hakikati aramaktır. Bu iktidarın en büyük yanlışı ise, hakikati aramak yerine kendisini hakikatin yerine koymasıdır.

Bugün Türkiye’de en çok ihtiyaç duyulan şey, ahlaklı siyasettir. Unutulmamalıdır ki demokrasinin fazileti, faziletli siyasetçilerle hissedilir. Zihniyeti sakat, geçmişi şaibeli, kadroları sabıkalı olan bu zevatın, siyasete ahlak ve seviye kazandırması beklenemez. İşte bu sebeble saray siyaseti değil, halk siyaseti vaat ediyoruz.

Hiç olmazsa istifa edecek kadar japon olsunlar

Sayın Basın Mensupları Aziz Milletim;

Artık mızrak çuvala sığmamaktadır. Bitmek bilmeyen ihtirasları yüzünden bütün değerlerimizi çürüttüler. Bu yaşananlardan daha fazlası Allah korusun devletin çökmesidir. Bu çöküşe seyirci kalmayacak, milletimizle birlikte buna engel olacağız.

Bugün Türkiye’de yaşadıklarımız başka bir ülkede yaşansaydı neler olurdu hiç düşündünüz mü? Örneğin Japonya’da olsaydı, intiharlar, Harakiriler birbirini kovalardı. Ben bunlara intihar edin ya da Harakiri yapın demiyorum. Ama hiç olmazsa istifa edecek kadar Japon olun diyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum."


Hibya Haber Ajansı