Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı kabine toplantısı sona erdi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 3 saat süren toplantının ardından Erdoğan'ın açıkladığı 3 hafta sürecek tam kapanma süreci için alınan tedbirler şöyle: 

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Bugün Kabine toplantımızın öncesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı misafir ettik. Sayın Tatar ile görüşmemizde ikili işbirliği konularını yarın Cenevre'de gerçekleştirilecek gayri resmi 5 artı 1 Birleşmiş Milletler toplantısını ele aldık.

Ersin Tatar, Cenevre'de Kıbrıs Türk halkından aldığı destekle egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm vizyonunu gündeme getirecek. Türkiye olarak biz de bu vizyona tam destek vereceğiz. Özellikle Kıbrıs'ı çözümsüzlüğe mahkum etmek isteyen Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi ambargolar ile yıldırmaya çalışan zihniyete müsamaha göstermeyeceğiz.

Toplantının sonucu ne olursa olsun Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz.

Bilindiği gibi Türk Silahlı Kuvvetlerimiz geçtiğimiz günlerde kara ve hava unsurları ile PKK YPG terör örgütünün Kuzey Irak'taki fesat yuvalarına karşı kapsamlı bir operasyon başlattı.

Türkiye sınırları dışından ve içinden maruz kaldığı terör saldırılarına karşı 2015 yılından itibaren terörle mücadelesinde yeni bir konsepte geçmiştir. Artık teröristlerin burnumuzun dibine kadar gelip eylem yapmasını beklemeden terör örgütlerini inlerinde bulup yok etme stratejisi ile hareket edeceğimizi tüm dünyaya duyurduk.

Bu doğrultuda hem sınırlarımız içinde hem de sınırlarımız ötesinde terör örgütlerine yönelik görülmemiş ağır darbeler indirdiğimiz operasyonları yürüttük.

Suriye sınırlarımızı terör örgütlerinin tacizinden tamamen kurtardığımız gibi İnşallah sınırlarımız ötesinde de herhangi bir terör oluşumuna kesinlikle izin vermeyeceğiz.

Sahada ve masada yürüttüğümüz mücadele ile hakikatleri herkese kabul ettireceğiz. Tabii bu arada 2 şehidimiz var ve bu iki şehidimize de Allah'tan rahmet diliyorum, mekanları İnşallah cennet olsun yaralılarımız var onların da ağır bir durum söz konusu değil Rabbimden kendilerine şifalar diliyorum.

Suriye'de sınırlarımızın dibinde bir terör oluşumu peşinde koşanların da er geç bu gerçeği görecekler.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Biden 24 Nisan günü yayınladığı bir mesajla coğrafyamızda bir asırdan daha uzun süre önce yaşanmış acı olaylarla ilgili mesleksiz haksız ve hakikatleri aykırı ifadeler kullanmıştır. Hiçbir tarihi ve hukuki temeli olmayan bu ifadeler milletimizin her ferdi gibi bizi de ziyadesiyle üzmüştür.

Açıklamadaki ifadeleri radikal ve Türkiye karşıtı grupların baskısıyla yer verildiğini düşünüyoruz.

Ancak bu durum ortaya çıkan tablonun iki ülke ilişkileri üzerindeki yıkıcı etkilerini ortadan kaldırmıyor.

Amerika ve Avrupa başta olmak üzere bize soykırım iddası yönelten çevrelerin hepsi de böyle bir mukayese sonrasında insan içine çıkamayacak hale gelecektir.

Son iki asır da en büyük sivil can kayıpları buna bağlı nüfus hareketleri Osmanlı coğrafyasında olmuştur.

Millet olarak bugüne kadar kendi acılarımızı istismar aracı hale getirmeye çalışmadık.

Tarihteki olayların araştırılması ve hakikatlerin ortaya çıkartılması bu işin erbabına yani tarihçilere bırakılmalıdır.

Yıllardır dile getirilen Ermeni ortak bir tarih komisyonu kurulması teklifimize hala bir cevap alamadık, Kendi arşivlerimizde tamamen bu komisyonun araştırmalarını açma teklifinde bulunduk ama muhataplarımızdan yine ses çıkmadı.

Amerika ve Avrupa başta olmak üzere bize soykırım ifadesini yönelten çevrelerin hepsi de böyle bir mukayese sonrasında insan içine çıkamayacak hale gelecektir.

Son iki aısır da en büyük sivil can kayıpları buna bağlı nüfus hareketleri Osmanlı coğrafyasında olmuştur.

Millet olarak bugüne kadar kendi acılarımızı istismar aracı hale getirmeye çalışmadık.

Tarihteki olayların araştırılması ve hakikatlerin ortaya çıkartılması bu işin erbabına yani tarihçilere bırakılmalıdır.

Yıllardır dile getirilen Ermeni ortak bir tarih komisyonu kurulması teklifimiz e hala bir cevap alamadık, kendi arşivlerimizde tamamen bu komisyonun araştırmalarını açma teklifinde bulunduk ama muhataplarımızdan yine ses çıkmadı.

Osmanlı topraklarında Ermeni nüfusun toplamı 1.300.000 olarak kayıtlarda yer alır Şu anda ben belge ile konuşuyorum.

Sayın Biden gibi konuşmuyorum. Neye dayanarak nasıl konuşuyor bilmiyorum.

Bir milyonun Üzerinde şu anda arşivlerimizde belge var buyursunlar gelsinler belgeleri incelesin ler acaba Amerika'nın arşivlerinde ne kadar bu konuda belge var veya varsa bu belgeleri açabiliyor mu Avrupa'da var mı Varsa açabiliyorum hodri meydan diyoruz
Bu güne kadar bizim bu çağrıları mıza cevap veremediler şu anda bu nüfusun yaklaşık 350 bini savaş döneminde Rus topraklarına geçmiştir İran'a gidenlerle birlikte bu rakam 500 bine ulaşmaktadır.

Amerika'nın Kendi raporlarında bile en fazla 600.000 olarak belirtilmektedir ki gerçek rakamda daha azdır Osmanlı'nın Ermeni nüfusu yer değiştirme işlemi sırasında salgın hastalıktan sahip sorunlarından veya Güvenlik güçleri ile çatışırken hayatını kaybedenlerin sayısı ise 150 bini ancak bulmaktadır.

Osmanlı Devleti Ermeni nüfusu kendi toprakları içinde yer değiştirmiştir bu kanuna Tabii kişilere hazırlık için bir hafta süre verilmiş Mazereti olanlar da  sevk'den sevk işlemleri sırasında gereken idari tedbirler alınmış.
Bunun için gereken tahsisat da yerel birimlere gönderilmiştir bu dönemde Kimsesiz kalmış olan Ermeni çocuklara sahip çıkılarak kendileri için yetimhaneler kurulmuştur.

Sayın baydın mağdur durumda olan Ermeni nüfusa dışarıdan yardım gönderilmesine de hiçbir zaman engel çıkartılmıştır.

Ülkemizde pek çok yerde Ermenilerin katlettiği Türklere ait toplu mezarlar vardır ama hiçbir yerde Ermenilere ait toplu Mezara rastlayamazsınız.

Çünkü böyle bir Hadise yaşanmamıştır.

Osmanlı coğrafyasındaki toplam Ermeni nüfus 1,2 milyona yakın olarak belirtilmektedir Savaş öncesi nüfus ve savaş sırasındaki gerçek kayıplarla uyumludur bilhassa Suriye gibi yerlere gönderilen ermenilerden önemli bir kısmı zamanla Amerika kıtasına ve Avrupa'ya göç etmişlerdir.

Ermenileri bu sinsi senaryoda acımasızca kullanmışlar amaçlarına ulaşamayınca da ölülerini dahi istismar etmekten çekinmemişlerdir.

Bugünkü Ermenistan Devleti'nin bulunduğu coğrafyada ki nüfusun %80 inden fazlası Müslümanlardan oluşuyordu.

Burası çok önemli bugün aynı coğrafyada Türk ve Çerkes nüfustan oluşan Müslümanlardan neredeyse kimse kalmamıştır yaklaşık 30 yıl önce işgal edilen Dağlık Karabağ ve Azerbaycan şehirlerinde yapılanlar da ortadadır.

Eğer soykırım diyorsanız şöyle kendinizi aynaya Bakıp Bir değerlendirmeniz lazım işte bütün gerçek ortada, kızılderilileri zaten söylememe gerek yok.

Büyük vaatlerle kandırılan Ermenilerin hem Ruslar Hem de Avrupa ve Amerika tarafından aldatılmış olmanın utancı ve Öfkesini bu Yalanla örtmeye çalıştıkları anlaşılıyor Ermeni yalanlarını destekleyen çevrelerde kendi tarihlerindeki utançları üzerini örtme telaşı içindeler.

Aziz milletim toplamda 17 milyon insanın öldüğü 1. Dünya Savaşı döneminde yaşanan sivil kayıplar üzerinden bir değerlendirme yapacaksak şunları da hatırlatmamız gerekiyor.

Aynı dönemde Çarlık rusyası topraklarında yaşayan yüzbinlerce Alman ve Musevi kökenli vatandaşını Alman ordusuyla işbirliği yapma ihtimalleri olduğu iddiasıyla Sibirya tarafına sürmüştür. Daha doğrusu Sürgün adı altında bu insanların çok büyük bir bölümü açlık hastalık ve soğuk altında ölüme terk edilmiştir.

Avusturya-macaristan İmparatorluğu da kendi vatandaşı olan yüzbinlerce Rus asıllı insanı kurşuna dizerek asarak veya toplama kamplarında ölüme yollayarak ortadan kaldırmıştır.

Balkanlarda ve kafkaslarda bizim uğradığımız 5 milyonu ölümle 5 milyonu yerinden edilme ile sonuçlanan kayıtları tekrar hatırlatmak istiyorum.

Ermeni iddiaları ile ilgili ortada herhangi bir Somut delil olmadığı gibi Uluslararası mahkeme kararı da mevcut değildir.

Avrupa ülkeleri ise tarihi arşiv belgeleri ile konuşmaktan kaçanların safsataları nın iftiralarını yalanlarının yanında yer alarak sadece ve bize husumet göstermekle kalmıyor bilime de ihanet ediyorlar.

Asala terör örgütünün özellikle 1970'li yıllarda diplomatlarımıza yani elinde silah olmayan sivil kamu görevlilerine karşı gerçekleştirdiği saldırılarda unutmadık unutmayacağız.

Bu alçak eylemlerde hayatlarını kaybeden diplomatlarımızın katillerinin nasıl korunduğunu cezaevlerinden nasıl salıverildiğini gayet iyi biliyoruz.

Amerika Birleşik Devletleri'nin bu gerçekler ışığında attığı yanlış adımdan bir an önce dönmesini umut ediyoruz soykırım gibi ithamlar siyasetin konusu olamayacak kadar hassas konulardır tarihe bir kenara bırakılarak ülke başkanlarının parlamentoların bu tür konularda ahkam kesmesi işleri içinden çıkılmaz bir hale getirmekten başka işe yaramaz.

Biz tarihe husumet çıkarmak ve yeni kavgalar üretmek değil daha güzel bir geleceği inşa ederken ders almak için bakılması gerektiğine inanıyoruz yaşanan tartışmaların Ermeni toplumuna en küçük bir faydası olmadığı gibi tam tersine bu tür adımlar yeni sıkıntıların kaynağı haline gelmektedir.

Bizim Ermeni toplumu ile hiçbir sorunumuz sıkıntımız yok bin yıldır aynı topraklarda yaşadığımız bu insanların Bir kısmıyla hala barış ve huzur içinde hayatımızı sürdürüyoruz her ne şekilde kurulmuş olursa olsun Ermenistan Devleti ile de iyi komşuluk esasına dayalı bir ilişki tesis etmek istiyoruz.

Bunun için son 16 yıldır fedakarlığı hep bizim yaptığımız adımlar attık maalesef bu adımlarımıza samimi bir karşılık bulamadık karabağ'a meselesinin çözümünün ardından yeniden bir iş birliği zemininin doğduğuna inanıyoruz.

Amerika Birleşik Devletleri başkanının 24 Nisan açıklaması Hem bu süreci Hem de kendileri ile olan ilişkilerimizi zora sokmanın ötesinde bir anlama sahip değildir.

Onlar Tersini söylüyor diye Güneş Doğmayacak değildir onlar aksini iddia ediyor diye hakikat ışığı parlamakTan vazgeçecek de değildir uzun yıllar boyunca Amerika ile güvenilir müttefiklik üzerine kurulu yakın ilişkilerimiz olmuştu.

Türkiye'nin kırmızı çizgisi olan fetö ve PKK PYD verilen destek ile uyguladıkları ambargo ile müsebbibi kendileri olan s400 krizi gibi hadiseler model ortaklık seviyesindeki ilişkilerimize zarar vermiştir.

Son gelişmelerin üzerine adeta tuz biber olan 24 Nisan açıklamasıyla artık Türk-Amerikan ilişkileri bu seviyesinin de çok gerisine düşmüştür.

Biz milli birlik ve beraberliğimiz den tarihi mirasımızdan coğrafi avantajlarımız dan ve siz potansiyelimiz den aldığımız güçle şartlar ne olursa olsun kendi hedeflerimize özellikle kilitlenerek yürüyüşümüzü sürdüreceğiz.

Amerika Birleşik Devletleri ile de Avrupa Birliği ile de eşit ve adil şartlarda birlikte çalışmak beraber yol yürümek istiyoruz. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden şekillenme sürecinde bu işbirliğinin çok daha önemli ve herkesin faydasına olduğuna inanıyoruz.

Tek isteğimiz ülkemizin haksız adaletsiz çifte standartlı marjinal grupların etkisi ile alınmış kararlara uygulamalara muamelelere maruz bırakılmamalıdır.

Amerika Birleşik Devletleri başkanı baydın ile Haziran ayında kararlaştırdığımız görüşmede Tüm bu konuları yüz yüze değerlendirerek yeni bir dönemin kapılarını aralayacak ağımıza İnanıyorum.

Ben Sayın Biden'a şunu da hatırlatmak isterim biz birbirimize yabancı değildik, hastayken sağ olsun evimize kadar gelip rahatsızlığımız da bizi ziyaret etme nezaketini de göstermişlerdi.

NATO'nun önemli 2 ülkesi olarak NATO'da iki önemli müttefik olarak nasıl oluyor orada NATO ile yakından uzaktan alakası olmayan bir Ermeni lobisi ne Türkiye'yi değişiyor sunuz.?

Muhatabımızla iki ülke ilişkilerini zehirleyen konuları bir kenara bırakarak artık Bundan sonrasına yönelik nasıl adımlar atacağız gerekiyor.

Aksi takdirde ilişkilerimizin 24 Nisan açıklaması ile düştüğü yeni seviyenin gerektirdiği pratikleri hayata geçirmeye başlamaktan Başka çaremiz kalmayacaktır.

Azerbaycan cumhurbaşkanı Aliyev ile de ermenistan'la yapılan anlaşmanın uygulanması ve son gelişmeler çerçevesinde atılabilecek ortak adımlar hususunda bir telefon görüşmesi yaptık.

Yıllarca çözümsüzlüğü çözüm diye dağıtanlara en güzel cevabı Azerbaycanlı birlikte Karabağ'da verdiğimizi biliyorsunuz.

Önümüzdeki günlerde Bu çerçevede atacağımız adımları daha da detaylandıracağız.

Tabii asıl üzüntümüz içimizdeki bazı kesimlerinde tarihi hakikatleri sırtlarını dönerek soykırım yalanına sarılmış olmalarıdır.

Dıştan ve içten bu şekilde bir saldırı altındayız kendi Vatanına kendi halkına aleni ihanet içine giren bu kesimlerin takdirini milletimize bırakıyoruz.

Biz büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası için içeride ve dışarıda ne gerekiyorsa yapmanın gayreti içinde olacağız evlatlarımıza özgür ve müreffeh bir ülke bırakana kadar bu mücadeleyi gerektiğinde canımız pahasına sürdüreceğiz.

Koronavirüs salgını dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor zaman zaman artan zaman zaman azalan bir seyir izleyerek süren bu salgın krizine ülkemiz ve milletimiz için en hayırlı şekilde yönetmeye çalışıyoruz.

Sağlık Hizmetleri konusunda hamdolsun Herhangi bir sıkıntı yaşamadık Vatandaşlarımızın aldıkları sağlık hizmetlerinin kalitesini yükseltmek için ilave adımlarda açıyoruz.

Bu çerçevede sağlık uygulama tebliği listesinde yer alan işlemlerin tamamı için yüzde on ile yüzde yirmi oranında tıbbi malzeme fiyatlarında ise %10 oranında artış yaparak sağlık sistemimizi destekledik.

Hem salgın dönemini hem Ramazan ayı ihtiyaç sahibi ailelere dağıtılmak üzere başlattığımız patates ve soğan dağıtımlarında 103.000 tonu geride bıraktık.

Ramazan ayı ile birlikte tedbirleri sıkılaştırmaya mecbur bu tedbirlerin neticelerini yavaş yavaş almaya başladık bugün kabine toplantımızın salgınla ilgili son gelişmeler bölümünde enine boyuna değerlendirmesini yaptık.

Amacımız tedbirlerin temizlik maske mesafe kurallarından asla taviz vermeden Vatandaşlarımızın hayatlarını en az etkileyecek şekilde uygulanmasını temin etmektir.

Vefat sayıları yükseldiğinde kısıtlayıcı tedbirlerin artırılması kaçınılmaz hale gelmektedir Ramazan Bayramını hayatımızı kolaylaştıracak adımlara Ata bilmemiz için rakamların bugün çok daha altına düşmesi şarttır.

Avrupa'nın açılma sürecine girdiği bir dönemde bizim geride kalmamak için vaka saygılarımızı süratle 5 binin altına indirmeliyiz.

Aksi takdirde turizmden ticarete ve eğitime kadar her alanda ağır bir fatura ile karşı karşıya gelmemiz kaçınılmaz olacaktır. Hedeflediğimiz rahatlamayı sağlayabilmek için önümüzdeki günlerde hep birlikte biraz daha fedakarlık yapmamız önem arz ediyor.

Özel hastanelerde yoğun bakım ve aşı hizmetlerinden dolayı ücret talep edildiğine dair şikayetler alıyoruz. Hukuken bu hizmetler için vatandaşlarımızdan hiçbir ücret talep edilemez yoğun bakım ve aşı hizmetleri sebebiyle ilave ücret talebi ile karşılaşan vatandaşlarımız bu durumu Sağlık Bakanlığımıza ve Sosyal Güvenlik Kurumumuza bildirebilirler.

29 Nisan 2021 yani perşembe akşamı saat 19'dan başlayıp 17 Mayıs 2021 Pazartesi sabah 5'e kadar sürecek şekilde tam kapanmaya geçiyoruz

Bu tarihler arasında kesintisiz sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır. İçişleri Bakanlığı genelgesinde belirtilen üretim imalat gıda temizlik sağlık gibi alanlarda istisna tutulan kuruluşlar hariç tüm işyerleri faaliyetlerine ara verilecektir.

Yeme-içme sektöründe sadece paket servis ile hizmet verilebilecek şartları uygun olan işletmeler bu hizmeti gerektiğinde kesintisiz devam ettirebilecek. Zincir marketler pazar günleri kapalı olacak diğer günlerde belirlenen saatlerde hizmet vermeyi sürdürecektir.

Seyahatlerin tamamı izne tabi olacak ve şehirlerarası toplu taşıma araçları %50 kapasite ile çalışabilecektir.

Önceki uygulamalardan farklı olarak bu defa konaklama tesislerindeki rezervasyonlar sokağa çıkma ve şehirler arası seyahat kısıtlamaları için istisna teşkil etmeyecektir. Hizmetlerini sürdürecek olan kamu kurumlarındaki personel uzaktan veya dönüşümü çalışmaya yönlendirilecektir.

Uzaktan çalışan kamu personeli de sokağa çıkma sınırlamasına tabi olacaktır.

Anaokulu, kreş 8. ve 12. sınıflar dahil tüm kurumlarda yüz yüze verilecek tüm sınavlar ertelenecektir.

Salgın yürütebilmesi için gereken düzenlemeler ayrıca yapılacaktır. İhtiyaçlarını karşılamak için sokağa çıkamayan yaşlı veya ağır hastalığı olan vatandaşlarımız Vefa ekiplerinden destek isteyebileceklerdir.

Vatandaşlarımızın mağdur olmaması için kurumlarımız gereken tüm tedbirleri alacaktır.

Biz de bunların yakın takipçisi olacağız.


Hibya Haber Ajansı