Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"2021-2022 Eğitim öğretim yılının öğrencilerimize öğretmenlerimize velilerimize eğitim camiamıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Yeni eğitim öğretim yılının açılış törenini Türkiye'nin en köklü kendi alanında en yetkin okullarından birisi olan Sultanahmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde gerçekleştiriyoruz.

Islah-ı Sanayi Mektebi adıyla 4 Eylül 1868'de hizmet vermeye başlayan lisemiz o tarihten bu yana ülkemizin teknik eğitim alanında önemli bir ihtiyacını karşılamıştır.

Okulumuz Türkiye'ye farklı alanlarda hizmet etmiş pek çok güzide ismin yetişmesine de vesile olmuştur. Güreş ve tekvando başta olmak üzere spordaki başarılar başarılarıyla da göğsümüzü kabartan lisemizin öğrencilerini kutluyor emek veren tüm eğitimcilerimize teşekkür ediyorum.

Şu an okulumuzda eğitim gören evlatlarımızın büyüklerinden devraldıkları gurur tablosuna yeni yıldızlar ekleyeceklerine inanıyor burada çok önemli gördüğüm bir hususu vurgulamak istiyorum.

Hangi alanda olursa olsun başarı tesadüften öte disiplin azim ve fedakarlıklarla dolu uzun bir mücadelenin meyvesidir. Her başarılı eğitim kurumunun gerisinde çalışkan öğrencilerle beraber mesleğine aşık eğitimcilerin imzası vardır. Her biri ayrı değer olan öğretmenlerimizin evlatlarımızın eğitimi için harcadıkları emek olmasa elbette bu başarıların hiçbiri yakalanamaz.

Evlatlarımızı yetiştiren milletimize ve insanlığa faydalı bir fert olmalarına katkı sağlayan öğretmenlerimizin hakkını asla ödeyemeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak öğretmenlerimizin şahsında eğitim-öğretim camiamızın tüm mensuplarına hizmetleri ve engin sabırları için ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

Bu vesileyle Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın gibi daha ömürlerinin baharında iken bölücü Terör Örgütü tarafından alçakça katledilen şehit öğretmenlerimizi rahmetle yad ediyorum.

İnşallah yeni eğitim-öğretim yılı Türkiye'nin hemen her alanda gerçekleştirdiği büyük atılımı tarihi değişimi ivme kazandıracak.

Ülkemizin ve milletimizin önünde yeni ufuklar önceki sene başlayan ve son bir buçuk yıldır tüm dünyayı derinden sarsan koronavirüs salgını hayatımızdaki her şey gibi eğitimi de ne yazık ki olumsuz etkiledi. Salgını kontrol altına almak için hemen her ülke sokağa çıkma yasağı dahil çok sert tedbirlere başvurdu.

Türkiye olarak biz de virüsün öldürücü etkisinin yüksekliği sebebiyle geçtiğimiz dönemde ihtiyatlı davranmak zorunda kaldık. Öğretmenlerimizin evlatlarımızın ve ailelerinin sağlığını tehlikeye atmamak için azami hassasiyet gösterdik.

Salgının yol açtığı sıkıntılara rağmen eğitim faaliyetlerini kesintisiz sürdürebilen birkaç devletten biri olduk.

Bir taraftan bu adımları atarken diğer yandan yüz yüze eğitimin ikamesinin olmayacağı gerçeğinden hareketle yeni eğitim-öğretim yılı için hazırlıklarımızı devam ettik.

Özellikle aşının etkinliğine dair bilimsel verilerin açıklanması yüz yüze eğitim konusunda bizi daha çok cesaretlendirdi. Hazırlık sürecinde bilim insanlarımızın yanı sıra eğitimin tüm paydaşların fikrine başvurup Milli Eğitim Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımız okullarda alınması gereken önlemleri yapılması gerekenleri birlikte belirlediler. Temizlik malzemeleri ve maske tedarikini sağlayarak velilerimizin çocuklarını güvenle okula gönderebileceği bir altyapıyı sağladık.

Yine bu süreçte farklı kaynaklardan aşı teminine önem ve öncelik vererek vatandaşlarına yaygın aşı imkanı sağlayan ülkelerin ilk sıralarında yer aldık. Gönüllülük esasıyla  devam ettirdiğimiz aşılama çalışmalarında uygulanan toplam doz sayımız 100 milyon sınırına doğru gidiyor.

İsteyen her vatandaşımız ücretsiz hızlı ve sıkıntısız bir şekilde aşıya ulaşabilmektedir. Halen birçok ülkenin kitlesel aşılamada ciddi sorunlarla karşılaştığını göz önüne aldığımızda bu tablo ülkemiz adına gerçekten önemli bir başarıdır.

Bu vesile ile bir kez daha aşı olamaya davet ediyorum.

Aşı karşıtı söylemlere özellikle sosyal medya mecralarından yayılan bilgi kirliliğine vatandaşlarımız itibar etmemelidir.

Salgının yayılmasını engellemek öğrencilerimiz öğretmenlerimiz velilerimiz başta olmak üzere hepimizin önlemlere uyumasına bağlıdır.

Çocuklarımızı çok özledikleri okullardan mahrum bırakma lüksümüzün olmadığı bilinciyle hareket etmemiz şart. Tedbirlere riayet konusunda herkesin gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyorum.

Bugün uzun bir aranın ardından yeniden okullarına kavuşan evlatlarımız Türkiye'nin geleceğidir. Ülkemizin başarılı bilim insanları siyasetçileri sanatçıları işadamları sporcuları öğretmenleri askerleri doktorları mühendisleri yüreği kıpır kıpır atan bu gençlerimizin arasından çıkacaktır.

Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına dair büyük idealleri ve hedefleri olan Türkiye'nin insan kaynağının yetiştiği fidanlık işte bu okullarımızdır.

Türkiye muasır medeniyetler seviyesinin üzerine ancak kaliteli özgün en modern teknoloji ile donanmış bir eğitim öğretim sistemi ile taşıyabiliriz. Bunun için eğitimi harcadığımız her bir kuruşu ülkemizin geleceğine yapılmış en önemli yatırım olarak değerlendiriyoruz.

2002 yılında Milli Eğitim bütçesi gençler buna özellikle dikkatinizi istiyorum sadece 7 buçuk milyar lira iken 2021 yılında bu rakam 147 milyar liraya yükselmiştir.

Bugün nereden nereye yükseköğretimi de dahil ettiğimizde eğitim bütçemiz 211 milyar lira çıkıyor.

Ülkemiz genelindeki derslik sayısı neydi 343 bin bu nereye çıkardık 601 bine taşıdık.

2002 yılından bugüne kadar toplam 700 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik.

Eskiden boş geçen dersler ya da farklı branş öğretmenlerinin girdiği dersler varken hamdolsun artık bu tür sorunlar ortadan kalkmıştır.

Çok önemli bir başarı  OCD ülkeleri ortalamasına göre liselerde öğretmen başına 13 öğrenci iken bizde 12'dir.

Meslek liselerimiz artık patent dahi alabilecek düzeyde yeniliklere imza atıyor. Buraya geldiniz meslek liselerimiz 2020 yılında 12 patent faydalı model 109 tasarım ve 59 marka tescili Almıştır.

2053 ve 2071 vizyonuna ulaşmasında mesleki eğitimin oynayacağı kritik rolün farkındayız.

İstihdamda ara eleman diye bir kavram vardır. İşte bu ara elemanın yetiştiği yerler neresi sizin meslek liseleridir.

Üniversiteyi bitirmeniz de şart değil yani siz buradan çıktıktan sonra ara eleman olarak hemen istihdam edilebilecek bir imkan kazanacaksınız.

28 Şubat zihniyetinin sırf İmam Hatiplerin önünü kesmek amacıyla eğitim sistemimizde açlığı bu derin yarayı bir an önce tamamen kapatmamız gerekiyor.

2020 yılının ekim ayında başlatılan mesleki eğitimde 1000 okul projesi mesleki eğitimde gerçekleştirilen iyileşmenin tüm Mesleki ve Teknik Anadolu liselerine yaygınlaştırılması yönünde attığımız önemli bir adımdır.

Eskiden Teknik Meslek liselerinde böyle garip gureba makineler vardı. Torna makineleri falan acayipti. Şimdi oralara da tamamen yeni makineler getirdik. Yani ne varsa okulunuza da onu görüyorsunuz.

Mesleki eğitime özendirmeye önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz. Milli Eğitim Bakanımızın da gayretleriyle İnşallah yakında Türkiye'yi bu alanda çok daha farklı bir konuma taşıyacağız.

Sizler milletimizin umudu aydınlık yarınlarımızın teminatısınız ne yapıyorsak sizler için sizin için yapıyoruz. Sizlere daha güçlü daha müreffeh ve daha itibarlı bir ülke bırakma gayesi ile gece gündüz çalışıyoruz."


Hibya Haber Ajansı