Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı 12 madde şöyle:

1- Beldede yaşayan herkese eşit davranacağız. Belediye başkanlarımız toplumun bütün değerlerine saygılı olacaklar. Bir mahallede farklı bir anlayış varsa, ve bu anlayış tarihsel değerlerden geliyorsa, saygı duyacak.

2- Halkça belediyecilik. Rant tüm belediyelerde vardır. Rantın halkça paylaşılmasını istiyoruz. Pendik Çınarca mahallesine sesleniyorum, senin sorununa biz sahip çıktık, şimdi sen CHP'yi seçeceksin. Rantı sana vereceğiz kardeşim. Üsküdar'daki, Kirazlıtepe'deki kardeşime sesleniyorum. Sen CHP'ye oyunu vereceksin. Oradaki rant sana ananın aksütü gibi helaldir.

3- Hesap veren kentler. Biz belediye başkanları olarak halktan vergi topluyoruz. Dolayısıyla harcadığımız her kuruşun hesabını belde halkına vermek biizm namus borcudur. Biz kul hakkı yemeyiz, yaptığımız her harcamayı beldeye hesap veririz. Belediyelerimiz şeffaf yönetilecek.

4- Yoksulluğu yenen kentler. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği kentler. Asgari ücret alan kardeşlerimize sesleniyorum. 1 Ocak'tan itibaren CHP'li belediyelerde asgari ücret 2 bin 200 liradır. İster büyükşehir ister belde. 2 bin 20 lira değil de 2 bin 200 lira almak istiyorsan oyunu CHP'ye vereceksin. Yetmiyor, 1 Ocak'tan itibaren nisan ayına kadar bütün farkları sana ödeyeceğiz.

5- Üreten ve istihdam yaratan kentler. Her alanda üretmeli. Büyükşehirler kırsalla iş birliği yapmalı. Bunu özellikle CHP'li olmayan belediyedeki insanlarıma sesleniyorum. Senin ektiğin çiçek ithal ediliyorsa, ona oy verme kardeşim. Onları sen üreteceksin. Belediye satın alacak, sen de kazanacaksın, belediye de kazanacak. Kırsalı da zenginleştireceğiz, kenti de mutlu edeceğiz.

6- Teknolojinin insana hizmet ettiği kentler. Bugün soruyorlar İstanbullulara "Nerede yaşamak istersiniz?" diye. "Kadıköy'de, Beşiktaş'ta, Kadıköy'de, Sarıyer'de isterim" diyor. Ama sözümüz söz, bütün İstanbul'u böyle yapacağız.

7- Ulaşım ve alt yapı sorunlarını çözeceğiz. İstanbullulara soruyorlar: "En temel sorununuz ne?" Yüzde 50'ye yakını "Ulaşım ve trafik" diyor.

8- Nefes alan kentler. Gökdelenler, binalar, çimenler görünmüyor. Kuşlar yok oluyor. Bağcılar'da kişi başına düşen yeşil alan, 30 santimetre. Bu insan Kadıköy'de, Sarıyer'de yaşamak istiyor. Esenler'de 1 santimetre kare. Sosyal adaleti sağlayan kentler, yoksullara, yaşlılara pozitif ayrımcılık yapacağız. Engeliler için yaşanabilir kent, yoksullar için karnı doyan bir kent. Bütün çocuklara kreş yapacağız.

9- Sosyal adaleti sağlayan kentler. Yoksullara, yaşlılara pozitif ayrımcılık yapacağız. Engeliler için yaşanabilir kent, yoksullar için karnı doyan bir kent. Bütün çocuklara kreş yapacağız.

10- Kültür ve sanatı geliştiren kentler. Özelliği nedir kentte yaşamanın? Kentin bir kültürü, sanatı, sporu vardır, bunları yaşayacaksınız. Biz bunu sağlayacağız. İstanbul'da ev hanımlarının yüzde 50'si boğazı görmemiş. Yazık günah değil mi bu insanlara? Neden evlere hapsediliyorlar? Bütün bunların üstesinden geleceğiz.

11- Doğa dostu kentler.

12- Biz işçisi, memuru, emeklisi, sanayicisi, çiftçisi, öğrencisi velhasıl tüm yurttaşlarımızla beraber mutlu yaşamak istiyoruz. Bu sözün arkasında duracağız. Son, başaracağız, başarmak zorundayız, bizim mücadelemiz başarı üzerine kurulan bir mücadeledir. Bayrağımız, cumhuriyet, çocuklarımız, vatanımız, mutlu yaşamak için, düşüncelerimizi özgürce yaşamak için başarmak zorundayız. Kimlik ayrımının, inanç ayrımının yapılmaması için başarmak zorundayız. Ve biz bahara özlem duyuyoruz, baharı bu ülkeye getirmek zorundayız. Baharda bütün canlılar canlanır. O nedenle baharda başarmak zorundayız. Kavgasız, bilgiye dayalı bir mücadele vereceğiz ve başaracağız.