17-25 Aralık soruşturmasının ardından yolsuzluk yaptıkları gerekçesiyle üç bakan ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevinden istifa eden Erdoğan Bayraktar soruşturmada kendisiyle ilgili tüm bilgilerin doğru olduğunu belirtirterek Türkiye siyasi tarihinde yeni bir gedik açtı.

Bayraktar açıklamasında, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in ismini vererek “Çiçek, ‘Erdoğan dosyasını buna sokmayın, bu ayıptır. Onların dosyası başka, bunun dosyası başka’ dedi. Ama beni de o dosyanın içine soktular” dedi.

Çiçek, Oda TV’den Caner Taşpınar’a yaptığı açıklamada, “Erdoğan Bayraktar’ın ne söylediği beni ilgilendirmiyor, ben hukuk ne diyorsa onu yaptım. Soruşturma önergesinde, dört bakan birlikte verilmişti. Erdoğan Bayraktar’a yönetilen suç isnadı ile diğer üçüne atfedilen suç isnadının alakası yoktu. Yani alakası olmayan birini koymuşlardı, benim de usul yönünden itirazım oldu. Üç bakan Rıza Zarrab’la alakalı gündeme geldi. Bayraktar ise farklıydı. Soruşturma önergesi verilecekse şayet, Erdoğan Bayraktar ayrı, üç bakan ayrı olacaktı. İç tüzük gereği bunu söyledim” ifadelerini kullandı.

Çiçek, Bayraktar’ın, “Cemil Çiçek yalvardı onlara” ifadesine ilişkin olarak ise, “Yalvarma falan yok. Ben Meclis Başkanı olarak görevimi yaptım. O dönemde zaten suçluluk, suçsuzlukla ilgili değerlendirme yapma şansımız yoktu. Dosyanın içeriği bilinmiyordu. O nedenle usulü yönden Meclis Başkanı olarak, önergenin veriliş tarzıyla ilgili itirazımı yaptım. O günkü pozisyonum, işin esasını incelemeye değil önergenin usulüne ilişkindir.” dedi.

Bayraktar’ın “Çiçek de beni sevmez, Erdoğan’ın adamı olduğum için” ifadesine ilişkin Çiçek, “Aramızda bir problem yok ama haklılığını göstermek adına böyle bir şey söylemiş olabilir. ‘Beni sevmeyen biri bile beni ayrı tuttu’ mesajı vermek için olabilir. Haklılığını göstermek böyle değil, siyaset hukukuna göre yapılır. Filancayı seviyoruz, ya da sevmiyoruz diye yapılmaz, böyle bir şey yok. Bu ilkel bir durum, ben bu ilkelliği hiç yapmadım” dedi.