Kudüs, Ramallah, Kahire ve Amman'a gidecek olan Blinken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El-Sisi ve Ürdün Kralı Abdullah ile görüşmelerini devam ettirecek.
Ziyaret, İsrail'in Gazze Şeridi'nde düzenlediği ve 66'sı çocuk 248 Filistinlinin hava saldırıları ve topçu bombardımanında öldürüldüğü 11 günlük saldırı sonrasında gerçekleşti. Mısır'ın arabuluculuğunda geçen Cuma gününden bu yana ateşkes uygulan ediyor.
Beyaz Saray Pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Öncelikli odak noktamız ateşkesin sürdürülmesi, ihtiyacı olan insanlara yardım ulaştırılmasıdır" dedi.
ABD Başkanı Joe Biden, Blinken'in "yıllarca ihmal ettikten sonra yönetimimizin Filistin halkı ve liderleriyle ilişkileri yeniden inşa etme ve destekleme çabalarını sürdüreceğini" söyledi.
Ancak son çatışmanın kıvılcımı Gazze'de değil, işgal altındaki Doğu Kudüs'teydi. İsrail makamları, yaklaşık 300 kişi olan 13 Filistinli aileyi kentin Şeyh Cerrah bölgesindeki evlerinden çıkarmak ve araziyi Yahudi yerleşimcilere teslim etmekle tehdit ediyor. Mahkeme davayla ilgili kararı erteledi.
Filistin protestoları ve artan gerginlik üzerine İsrail güvenlik güçleri bu ay İslam'ın üçüncü kutsal mekanı olan El Aksa Camii'nin içindeki ibadet edenlere şok bombası attı ve Arap ve Yahudi İsrailliler arasında da çatışmalar yaşandı.
İsrail polisi, son iki haftada 1550 kişiyi tutukladığını ve 150 kişiyi "şiddet olayları" nedeniyle suçladığını açıkladı. Pazar günü bir gecede işgal altındaki Batı Şeria'da 16, Doğu Kudüs'te ise 27 Filistinliyi tutukladılar.
Pazartesi günü İsrail güçleri Şeyh Jarrah yakınlarında 17 yaşındaki Filistinli bir okul çocuğunu vurarak öldürdü. İsrailli yetkililer, çocuğun yirmili yaşlarında biri asker olmak üzere iki kişiyi bıçakladığını açıkladı.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ve Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry Pazartesi günü Amman'da gerçekleşen görüşmelerde Filistin konusunu görüştüler.
Safadi, en son çatışmaya yol açan İsrail provokasyonunun tekrarlanmamasının şart olduğunu söyledi.
"Şeyh Cerrah meselesi, İsrail'in insanları evlerinden etme kararının ne hakkı ne de meşruiyeti olduğu temelinde ele alınmalıdır, bu da uluslararası toplumun tolere edemeyeceği bir savaş suçu olacaktır."