Organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma yürütülen Sedat Peker, sosyal medya Twitter hesabından yaptığı Face Time paylaşımında aracı Hadi Özışık ve Süleyman Özışık kardeşlere ilişkin ile yaptığı görüşmenin videosunu paylaştı. Hadi Özışık gece saatlerinde Twitter’dan açıklama yayımlayarak, ‘zorunlu açıklama’ diyerek attığı tweeti silip, Soylu’dan ve kamuoyundan özür dilediği yeni bir Tweet daha attı.

Özışık, Sedat Peker ile görüşmesine ilişkin “kendisiyle bir kaç görüşme yaparak, sakinleştirmeyi ve Türkiye’nin gündemini meşgul eden bu tatsız durumu nihayete erdirmesini sağlamaya çalıştım” ifadelerini kullanarak Face Time'da kendi iradesiyle yapmış olduğu konuşmayı yalanladı. 

PAYLAŞIMINI SİLDİ

Özışık, ilk paylaşımını 10 dakika içerisinde kaldırarak, “Sayın Süleyman Soylu’nun benim üzerimden yıpratılmasından ötürü üzgünüm. Süleyman Soylu ve kamuoyundan özür diliyorum” ifadeleriyle değiştirerek yeniden paylaştı. Özışık tweeti yorumlara da kapattı.

Bakan Soylu gece saatlerinde konuya ilişkin yaptığı açıklamada şaşkın olduğunu ve Özışık kardeşler hakkında suç duyurusunda bulunacağını ifade etmişti.

Hadi Özışık, Cüneyt Özdemir’in YouTube kanalında yaptığı konuşmada, “Süleyman Soylu ile Sedat Peker konusunda şunu söyleyeyim. Eğer ben Süleyman Soylu’dan, ‘Sedat Peker bu videoları durdursun’ gibi bir mesaj götürmüşsem, buradan senin kanalından söylüyorum; namussuzum, şerefsizim, haysiyetsizim, alçağım” demişti.

Özışık açıklamasında şunları söyledi:

“Sn. Süleyman Soylu ile yıllardır süregelen bir hukukum var. Sedat Peker’i de tanırım. Yayınladığı videoların maksadını aşmaya başladığını düşündüğümden dolayı kendisiyle bir kaç görüşme yaparak, sakinleştirmeyi ve Türkiye’nin gündemini meşgul eden bu tatsız durumu nihayete erdirmesini sağlamaya çalıştım. Bu görüşmelerden Sayın Soylu’nun haberi ve bilgisi kesinlikle yoktu – olamazdı da. Peker ısrarla tavrını sürdürünce de “haklısın” diyerek konuyu kapatmak durumunda kaldım. İyi niyetle aldığım inisiyatifin olumsuz sonuçlarının sorumluluğu da şahsıma aittir. Sayın Soylu’nun da ifade ettiği gibi kendisiyle bu konuda ne şahsımın ne kardeşimin hiç bir irtibatı olmamıştır.”