İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener yarın yapılacak grup toplantısında ARTAGAN Projesini açıkladı. Ekonomide ve ticari ilişkilerde dijital dönüşümü hedef alan ARTAGAN çağın gereklerine uygun bir ekosistem. İlk etapta kayıt dışı ekonomiyi ortadan kaldırarak, Türkiye ekonomisine her yıl yüzlerce milyar liralık kaynak yaratacak olan ARTAGAN, aynı zamanda hiçbir gücün müdahale edemeyeceği özerk bir yapı olacağı savunuluyor.

Akşener, Elmalı davasında verilen tutuksuz yargılama kararını eleştirerek, "Tutuklu yargılamayı olağanlaştıranlar konu 2 küçük çocuğumuza yapılanlar olunca tutuksuz yargılamayı tercih etmişler. Buradan başta Adalet Bakanı olmak üzere iktidarı uyarıyorum milletin adalet duygusu ve vicdanıyla sakın oynamayın" dedi.

Akşener'in konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Sayın Erdoğan bir gece ansızın aklına esip İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmak isteyince hukuk süreci başlattık. Sayın Erdoğan bu gittiğin yol yol değil. Sırf senin gönlün olacak diye Türk devletine zarar vermeye hakkın yok. Kadınların mücadelesi benim mücadelemdir. Bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Sonuna kadar 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır' demeye devam edeceğiz. Sonunda bu çirkin zihniyet değil, biz kadınlar kazanacağız.

Sayın Erdoğan, Kanal İstanbul'a karşı durduğumuz için 'Boş konuşuyorlar, tahkim yoluyla o parayı söke söke alırlar' dedi. Bunu söyleyen bu ülkenin Cumhurbaşkanı. Meğerse tahkimin avukatıymış. 'Sizden' dediği kim? Milletin ta kendisi. Sayın Erdoğan’dan sinyali alan küçük ortak da durmadı. Hiç utanmadan Türk milletinin parasına çökecek firmaları hukuki güvence altına alalım dedi. Sayın Erdoğan tarafını seç. Bu ülkenin cumhurbaşkanı mısın yoksa yabancı şirketlerin avukatı mısın? İlk seçimde yolcu olduğunun farkına daha yeni varmış olabilirsin, ama İsmet Özel’in şiirinde dediği gibi: "Tam düşecekken tutunduğun tuğlayı Rab bellemeyeceksin."

Uluslararası hukukta 'tiksindirici borç' diye bir kavram var. Bu kavram dış borç alan ve milleti için harcamak yerine kendi için kullanana liderler için kullanılır. Danışmanlar ne yapacak acaba? Bir borcun tiksindirici borç olarak kabul edilmesi için 3 şart var: Bir, borcu veren kişinin bilgilendirilmesi. İki, borcun halkın rızası dahilinde alınmamış olması. Üç, borcun halkın menfaati için kullanılmaması. Kanal İstanbul projesine dahil olmak isteyenleri bir kez daha uyarıyorum. Bu tiksindirici borcu milletimizden değil, Recep Tayyip Erdoğan'dan alacaksınız. Bizden kapik işlemez. Geçmişte Ekvador ve Haiti'de yaşanan benzer süreçlerin nasıl sonuçlandığını incelemenizde fayda var. Onların tek derdi koltuklarını korumak ve 5'li çetenin kasasını doldurmak. Nitekim milletimiz ağır ekonomik krizle mücadele ederken maalesef sayın Erdoğan ve arkadaşları bambaşka hesapların peşinde.

Adeta bir sömürge valisi edasıyla abuk sabuk konuşarak sana bütün makamları veren bu aziz millete apaçık ihanet ediyorsun. Senin görevin milletin olanı söke söke alacakların yanında saf tutmak değil, bu milletin hakkını hukukunu söke söke almaktır. Aklını başına al, kendine gel.

Artagan çok özel bir isim, Türkçe'de bolluk, bereket anlamına geliyor. Türkiye bu kadar zenginliğe sahipken, milletimiz nasıl oluyor da bu kadar düşük standartlarda yaşıyor? Türkiye binlerce yıllık devlet geçmişine sahipken devlet mekanizmasını nasıl verimsiz işletiyor? Artagan'ı Türkiye'nin gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak için hazırladık. İhtiyacımız olan her şeye sahibiz. Asıl sorunumuz bu beceriksiz iktidardır, çapsız zihniyettir. Bu vasat siyasettir. Artagan nihai çözümü ortaya koyuyor. Bu zenginliği milletimize yaymamız mümkün. Başka bir Türkiye mümkün.

Artagan'ın sağlayacağı kazançlar emsalsiz bir bereketi sağlıyor. Hiç yaşamadığımız para bolluğuna sahip olacağız. Kredi faizleri en düşük seviyelerine gerileyecek. Üretim artacak, tüketim geniş kitlelere yayılacak. İhtiyacımız olan finansmana sahip olacağız. Devletimizin bütçesine 300 milyar liranın üzerinde kaynak sağlayacak. Türkiye'nin 2021 bütçesinin 1,1 trilyon lira hedeflediğini düşünürseniz, bu rakamların nasıl bir zenginlik olduğunu kavrayabiliriz. Artagan mucize bir reçete değil. İhtiyacımız olan vizyon, güven ve akıl.

Artagan değeri 2 trilyonluk bir sorunu çözüyor. Rantın, yolsuzluğun, yoksulluğun altında bu sorun var. Bu hayati sorun gün geçtikçe artan kayıtdışı ekonomidir. OECD'ye göre ekonominin yüzde 28'i kayıtdışı. Vergilendirilmeyen, sisteme dahil edilemeyen kazanç bazı ceplere gidiyor demek. Kayıtdışılık yüksek olduğu için gelir vergileri, sigorta primleri yüksek. 83 milyon vatandaşımızın 21 milyonu sigortalı. Dolaylı vergiler daha da yüksek. Buna rağmen OECD arasında en az vergi geliri toplayan ülkelerden birisiyiz.

Türkiye'nin vergi sistemi adaletsiz. Artagan hayata geçtikten sonra herkes geliri üzerinden adil bir vergi ödeyecek. Artagan'ın ilk aşaması tüm para aşamasını dijital ortama sağlamak olacak. Bu adımların sonunda nakit para geri çağrılarak nakitsiz topluma geçiş sağlanacak. Tüm para transferleri, yatırım enstrümanları dijital hayata geçecek. Tüm dünyada mobil ödeme yöntemleri yaygınlaşıyor. Türkiye bu dönüşümün takipçisi mi olacak, öncüsü mü olacak? Artagan bu dönüşümün öncüsü olacak bir devrimizin hazırlığıdır. Türkiye bu dönüşüm için hazır. Seçime kadar Artagan'ın altyapısı ve mevzuatı hazır olacak. İktidara geldikten 2 yıl içinde bu değişimi gerçekleştireceğiz.

Artagan daha düşük vergi oranları ve daha düşük sigorta primleri vadediyor. EYT'li kardeşlerimizin sorunları 15 milyar lira, ÖTV'nin kaldırılması 17 milyar lira, öğrencilere karşılıksız 500 lira burs 24 milyar lira, her yıl 2 yeni büyük altyapı projesi 20 milyar lira, 100 bin yeni öğretmen kadrosu 8 milyar lira, 5 bin girişime 1'er milyon hibe 5 milyar lira. 300 milyar liranın daha yarısını kullanmadık. Finansal sisteme 500 milyar lira da katkı sağlayacak. Bir asgari ücretli araba sahibi olabilecek, kira öder gibi ev sahibi olunabilecek."