CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün Kadın Muhtarlar buluşmasında yaptığı konuşmada yurtdışında çalışmak için başvuran ve mesleklerini yurtdışında sürdürmeye devam eden doktorlar ile ilgili olarak açıklamalarına tepki gösterdi. 

CHP’li Açıkel, ağır ve kötü çalışma koşulları, sağlıkta devam eden şiddet, özlük haklarındaki kayıplar ve genel olarak Sarayın ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ adı altında uygulanan yanlış ve öngörüsüz politikaları nedeniyle mesleklerini yurtdışında yapmak zorunda kalan doktorlarımızın Erdoğan tarafından ağır şekilde itham edilmesini ve beyin göçünün tek nedeninin gelir kaybı olarak gösterilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Açıkel’in açıklaması şu şekilde:

‘Sağlıkta Beyin Göçü, Hekimlerden Sonra Hemşirelere de Sıçrıyor’

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, uzun süredir sağlık sistemindeki stratejik planlama eksikliğine, yapısal sorunlara, mesleki memnuniyetsizlik yüzünden sağlıkçılarımız arasında yaygınlaşan istifalara ve yurtdışına beyin göçü eğilimindeki artışa dikkat çekiyoruz. 

Türk Tabipleri Birliği’nin bu konudaki verileri de özellikle doktorlarımız arasında yurtdışına göç eğiliminin arttığını net bir şekilde gösteriyor. Buna göre, 2012 yılında yurtdışına gitmek için başvuru yapan hekim sayımız sadece 59 iken 2021 yılında bu sayının 1.405’e çıktığını ve son 5 yılda ise en az 5 bin hekimin yurt dışına çıktığını görüyoruz. Sarayın yanlış politikaları yüzünden, sağlıkçı ordumuz göz göre göre kan kaybediyor  ve Türkiye’deki sağlık beyin göçü dünya gündeminde dahi kendisine yer buluyor. Bununla birlikte son dönemde, artık sadece hekimler arasında değil, hemşireler arasında da ciddi bir yurtdışına çıkış eğilimi yani ‘hemşire göçü’ başlamış durumda. Bu konuda, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya verdiğimiz soru önergesinde de son yıllarda kaç hemşirenin istifa ettiğini ve yurtdışına çıkış için ‘İyi Hal Belgesi’ talep ettiğini sorduk, cevap bekliyoruz. 

‘Beyin Göçünün Nedeni, Sadece Maddi Beklenti Değil’

Saray zihniyeti, bilimi ve liyakati itibarsızlaştırdıkça, yönetici kadrolara ehliyetsiz ve duyarsız atamalar yaptıkça, tüm sağlıkçılara şiddet salgın gibi yaygınlaştı. AKP döneminde hekimlerimiz ve özellikle genç sağlıkçılarımız hak ettiği ve fazlasıyla layık olduğu değeri göremiyor. 

Sağlıkta beyin göçü, AKP’nin dayattığı ve sağlık sistemimizde büyük yıkım yaratan Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir sonucudur. Hasta ve hekim ilişkilerini zedeleyen, sağlıkta şiddetin artmasına neden olan, sağlığı ticarileştiren ve sağlık çalışanlarımızın haklarını gasp eden AKP politikaları nedeniyle hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızda memnuniyetsizlik ve bıkkınlık duygusu artmıştır. Bu artış da özellikle genç hekimlerimizde yurtdışına çıkış taleplerine ve istifa oranlarına yansımaktadır. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, sağlıkta şiddet, itibar kaybı ve çalışma hayatındaki sorunlar yokmuş gibi, doktorlarımızı adeta hedef göstererek itham etmesi, devlet yönetim ciddiyetine yakışmamaktadır. Ayrıca bu açıklamalar, Cumhuriyetimizin ilk yıllarından itibaren büyük atılımlarla belirli bir noktaya getirilen sağlık sistemimizde, Sarayın rant anlayışı yüzünden oluşan ve derinleşen sorunların neden çözümsüz kaldığının da birinci ağızdan göstergesi olmuştur. 

Erdoğan’ın ayrıca, “yeni mezun hekimler ve asistan doktorlarla bu işi yaparız” şeklindeki değerlendirmesinden, sarayın genç asistan ve uzman doktorlarımızın rahatsızlıklarından ve şikayetlerinden de bir haber olduğu anlaşılmaktadır. Zira yurtdışına çıkmayı düşünenler öncelikle, genç kadrolarımızdır. Uzun nöbet saatleri ile boğuşan, günde yaklaşık 100 hastaya bakmak durumunda kalan, çalışırken barbarca şiddete maruz kalan ve düşük gelirlerle çalışan genç asistan doktorlarımız arasında da meslekten çıkışı dahi düşünmeye varan rahatsızlıklar artmış durumdadır. 

‘Saray, Genç Doktorlarımızı Yurtdışına Kaçırıyor, Emekli Doktorlardan Medet Umuyor’

Bununla birlikte, Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan “2022 Yılı 65-72 Yaş Yeniden Atama Kurası” da iktidarın neden olduğu sağlıkta beyin göçünün geldiği dramatik boyutu göstermektedir. İstifalar ve yurtdışına çıkış nedeniyle boşalan hekim kadrolarının yerine, pandemi döneminde 65 yaş üstü emekli doktorlarımıza mecbur kalınması, AKP’nin sağlık kapasitemizde neden olduğu gerilemeyi net bir şekilde göstermektedir. Yoğun istifalar ve beyin göçü öncesinde dahi Türkiye zaten hasta başına düşen hekim sayısında OECD ülkeleri arasında son sırada yer almaktaydı.  Eğer göç tehlikesinin ciddiyeti kavranmaz ve hızla gerekli tedbirler alınmazsa, hekimlerimizin ve hemşirelerimizin yurtdışına göçü, sağlık sistemimizdeki telafisi mümkün olmayan hasarlara neden olacaktır. 

Cumhuriyetimizin gururu sağlık ordumuzun ve genç kuşak vasıflı işgücünün yurtdışına göçünün engellenmesi, CHP’nin ve Millet İttifakı iktidarının önceliklerinden birisi olacaktır."


Hibya Haber Ajansı