Çin'in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan Koronavirüs (Covid-19) salgınında sürecin işverenler ve işçiler arasındaki ilişki, haklar ve yükümlülükler üzerindeki yansımaları da önem arz ediyor.

Avukat Ahmet Münir Yaşar, işveren ve işçiler açısından hak ve yükümlülüklere dair şu bilgilendirmeyi paylaştı:

Koronavirüs salgınının gün geçtikçe daha çok etkilerini hissettirmesi ile ekonomik ve sosyal hayatı ilgilendiren önlemler alınmaktadır. Bu sürecin işverenler ve işçiler arasındaki ilişki, haklar ve yükümlülükler üzerindeki yansımaları da önem arz etmektedir.

Bilindiği üzere, 5510 Sayılı mevzuat kapsamında meydana gelen olaylar aşağıdaki zamanlardan birinde meydana gelmiş ise iş kazası olarak değerlendirilebilecektir::

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, 

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, 

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, 

d) 5510 Sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, 

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında.

Bu cihetle belirtilen zamanlarda meydana gelen, hemen veya sonradan sigortalıyı ruhen ya da bedenen engelli hale getiren olaylar iş kazası olarak değerlendirilmektedir.

Bilinen ve açıklanan bilgiler ışığında bulaşma yolu dikkate alındığında; işyerlerinde (yemek alanları, dinlenme alanları, uyku alanları bu kapsama dahildir) çalışma-dinlenme ve yemek zamanlarında, işçinin işyeri dışında görevlendirildiği başka bir yerdeki çalışma sürecinde, iş seyahatleri ve işverence sağlanan servisle işyerine ulaşımında, iş için dışarıda sürdürülen faaliyetlerde işçinin koronavirüs nedeniyle enfekte olma tehlikesi mevcuttur.

İş kazası gözle görülen ve fark edilebilen olaylarla gerçekleşebileceği gibi virüs, bakteri veya enfeksiyonun işçilere bulaşması nedeniyle de meydana gelebilecektir. Bu kapsamda, herhangi bir işçide koronavirüs vakıasının tespit edilmesi halinde bu durum bir iş kazası olarak değerlendirilebilecektir. 

International Labour Organization (“ILO”) tarafından yayınlanan 2002 (No. 194) R194 - List of Occupational Diseases Recommendation’ın 2010 tarihinde revize edilen 1 numaralı ekinde de çalışma faaliyetleri kapsamında hepatit, HIV gibi enfeksiyonların ve biyolojik faktörler ile diğer hastalık bulaşması da iş kazası olarak belirtilmektedir 

Yüksek Mahkemece verilen kararlarda da işin yürütüldüğü sırada yakalanılan enfeksiyonun iş kazası olarak değerlendirildiği görülmektedir. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nce verilen bir kararda tır şoförünün işveren tarafından verilen işin yürütüldüğü sefer sırasında H1N1 (domuz gribi) virüsü kapsamı ve bu virüse bağlı hastalıklardan dolayı sonradan meydana gelen vefat durumu açıkça iş kazası olarak değerlendirilmiştir.

Aynı zamanda, ILO tarafından yayınlanan COVID-19 ile ilgili bilgilendirme kılavuzunda da açıkça mesleki bir maruziyet nedeniyle bir işçinin koronavirüs ile enfekte olması halinin bir iş kazası sayılacağı açıkça belirtilmiştir.

Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki, işçilerin 5510 sayılı kanun kapsamında öngörülen zamanlarda bu hastalığa yakalanması gerektiği değerlendirilmekle birlikte, somut durumlar özelinde illiyet bağı açısından değerlendirilme yapılması ve bu hastalığın bulaş anı ve zamanının da tespit edilmesi gerekmektedir. 

Örnek vermek gerektiği takdirde, bir işyerinde çalışanın bu hastalığa yakalanması, müşterilere dağıtım yapan ve bu amaçlarına giden bir çalışanın işyeri dışında dağıtım yaptığı esnada bu hastalığa yakalanması, bir başka yerde montaj faaliyetleri için görevlendirilen bir çalışanın burada hastalığa yakalanması, işyerinde çalışan kişide koronavirüs vakıasının tespit edilmesi halinde, diğer çalışanlarda da ilerleyen tarihlerde bu hastalığın görülmesi gibi haller iş kazası olarak değerlendirilecektir. 

Sonuç olarak, bir işçinin 5510 Sayılı Kanun’da belirtilen zamanlarda ve durumlarda koronavirüs nedeniyle enfekte olması hali iş kazası olarak değerlendirilebilecek olup, böyle bir durumda hastalığın tespit edilmesi ile iş kazası bildirimi yapılması gerekecektir. 

İşverenlerin çalışanların iş sağlığı ve güvenliğini sağlama yükümlülükleri bulunmakta olup, Koronavirüs sürecinde de iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli her türlü tedbiri almaları ve işçilerin işyeri hekimlerince gözetimlerini sağlamaları gerekmektedir. Bu hususa ilişkin detaylı bilgiler daha önce büromuz tarafından hazırlanan bilgi notlarında mevcuttur.